Antik çağlardan beri ikna, söylemin ideoloji ve güç amacıyla kullanılan en önemli silahlarından biri. Dilin kullanımı, eski dönemlerdeki sözbilimcilerden günümüzdeki politika uzmanlarına kadar ikna konusunda görüş ileri sürenlerin üzerinde durdukları en önemli unsur.
Genel olarak, başkalarının davranışlarını ve düşüncelerini kontrol altına almaya çalışarak ideolojiye yaptırım kazandırmayı amaçlayan her türlü dil kullanımı politiktir diyebiliriz. Başka bir deyişle, ideoloji barındıran her söylem politiktir. Aşağıdaki örneklerde, düz birer cümleymiş gibi görünen politik söylemlerin aslında hangi unsurları barındırdığını ve hangi kategorilere girdiğini ele aldık.
Politik söylem, bir meslek grubu diyebileceğimiz politikacılar tarafından kullanılır ve kendine has amaçları barındırır.
Halk, seçim dönemleri başta olmak üzere, politik söylemin gücüyle yaratılan öznel gerçeklikleri benimser ve kendi değerlerini yaratır. Bunun sonucu olarak da aslında farkında olmadan kendi iradesiyle ve özgürce bir seçim yaptığına inanır.
Halbuki vatandaş; kendisine sunulan ve koşullanan, fark etmeden özümsediği ideolojik öznel gerçekliklerin seçimini yapar. İşte bu noktada, politikada ikna yöntemlerinin ne derece önemli olduğunu görebiliriz. Dil bilimci Van Dijk der ki, “İkna yoluyla kontrol altına alınan, halkın bilişsel süreçleridir.”
İdeoloji ve ikna, politik söylemin birbirine bağlı çocuklarıdır.
Van Dijk’a göre; politik söylemin genel ideolojisi, kendi somut ya da sembolik çıkarlarına hizmet eder ve halkı neyin iyi/kötü, neyin doğru/yanlış, neyin kendi yararlarına olduğuna inandırıp bunlara göre davranmalarını sağlar.
Bu sebeple, diğer ideolojik söylemlerde olduğu gibi, politik söylemde de "Biz ve Onlar - İyi ve Kötü" şeklinde olmak üzere bir “ideoloji dörtgeni” bulunur.
Politikacıların görmediğimiz arka planında çalışan uzmanlar, onlar için ortaya bir ürün çıkarır.
Tüm bu stratejiler, politikacının o anda kürsüye çıkıp aklındakileri söylemesiyle ortaya çıkmaz. Neredeyse tüm siyasetçilerin arkasında ortak çalışan dil bilimciler, psikologlar, sosyologlar, avukatlar gibi pek çok meslek grubundan insan vardır ve hepsinin ortak çalışmasıyla ortaya bir konuşma veya yazı çıkar. İkna ve manipülasyon stratejileri kısmında ise en büyük görev dil bilimcilere düşer.
Propaganda Çözümleme Enstitüsü'nün verilerine göre pek çok ikna stratejisi bulunuyor.
Halka yönelik politik söylemde bilinçli bakış açıları yaratmayı amaçlayan Propaganda Çözümleme Enstitüsü, parti propagandalarında dikkat çeken ikna özelliklerinden bazılarını şu şekilde sıralıyor:
- Olumsuz adlandırma: Olumsuz anlam barındıran kelimelerin muhalif partiler ya da kişiler için kullanılması; diğer partiye ya da partilere olumsuz değer yükleme.
- Parlak genellemeler: Kendi partisi adına her şeyin iyi olduğunu söylemek; kendi partisini yüceltme; olumlu değer yükleme.
- Olguları kendi görüşü doğrultusunda yorumlama: Kendisiyle ilgili hoşa gitmeyecek olguların olumsuz etkilerinin azaltılması ya da diğer grubun olumlu yanlarının göz ardı edilmesi için gerçeklerin saptırılması ya da farklı biçimde yapılandırılması.
- Sanal bağlantı oluşturma: Halkın psikolojisini etkilemek amacıyla dinsel, ulusal, etik ve etnik değerlere gönderim yapma.
- Halktan biri kimliği yaratma: Halkın politikacıyı kendilerinden biri gibi hissetmesini, kendileri için çalıştığını düşünmesini sağlama; aile modeli yaratma.
- Korku yaratma: Halkta diğer partilere karşı gerçek ya da sanal nedenlerle korku yaratıp, kendi çıkarını destekleme.
- Sürü psikolojisi yaratma: Halkı, herkesin bu biçimde düşündüğüne, dolayısıyla kendilerinin de bu biçimde düşünmeleri gerektiğine inandırma.
Bunlara ek olarak, aşağıdaki örneklerde görebileceğiniz gibi birçok alt başlık bulunuyor.
Yukarıdaki başlıklara bazı örnekler verecek olursak:
-
Kendi parti kimliğini yüceltme
-
Olumlu değer yükleme, olumlu farklılık yaratma
“Başbakan adayımız belli. Ekonomik programımız belli. Dış politikamız belli. Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz belli. Çok şükür; hiçbir karanlık ve belirsiz noktamız yok. Alnımız ak, başımız dik. Arkamızdan bizi kovalayan yolsuzluk dosyalarımız, ayıplarımız, günahlarımız yok.” (CHP)
“Demokratik Sol Parti, halkın gözünde de partilerin gözünde de her şeyden önce güvenilir partidir. DSP güçlü parti, halkçı parti, dürüst parti ve Demokratik Sol Parti partiler içinde en çalışkanı.” (DSP)
- Geçmiş olumlu eylemleri vurgulama
“Bizim işsizliğimiz Almanya’dan Fransa’dan daha gerideydi (5 yıl önce). Üretimde yüzde 8 büyüme ile OECD ülkeleri arasında 3 yıl üst üste birinci olduk. O dönemde de bir istikrar programı uygulandı, 6 ayda krizden çıktık. Kimseden bir kuruş para dilenmedim. Başınızı önünüze eğdirmedim. Borcumuzu da tıkır tıkır ödedim.” (DYP)
“Çünkü bizim mücadelemiz bir şan, şöhret, makam ve mevki mücadelesi değildir. Bizim mücadelemiz, milletimizin hak arama mücadelesidir. Bunun için mübarek bir mücadeledir.” (AKP)
- “Halktan Biri” Modeli Yaratma
“Tayyip Erdoğan’ın hikayesi de benim şahsi hikâyem olmaktan çıkmıştır. Bu hikaye milletimizin öz hikayesidir.” (AKP)
“Ben bir anayım. Bu defa tutun elimi ama hiç bırakmayın. Aranızdan bin yılda bir çıkan ilk kadın başbakan mağdur edildi. Hepinizin mağdur edildiği gibi.” (DYP)
“O 54 günde mesela bir Kardak krizi yaşandı. Ben dışişleri bakanıyım... Bir tek kişinin burnunu kanatmadan Yunanların, Kardak Adası'nı kendi egemenlik alanlarına sokma teşebbüsünü püskürttük... Bir dakika dedik. Gerekeni yaptık ve çektirdik.” (CHP)
- Parti İktidarını ve Ülke Geleceğini Özdeşleştirme
“Kır-at(logosundaki at) şahlanınca Türkiye şahlanacak. Bir büyük devlet gibi şahlanacağız.” (DYP)
“Ülkemizin kurtuluş yolu sizin mübarek ellerinizdedir. Bu mührü Altıok’a, yani zenginliğe, yani refaha, yani ulusal onura, yani Avrupa Birliği’ne, yani büyük ve aydınlık Türkiye idealine basın. Ben 65 milyonun başbakanı olmak istiyorum. Çünkü kuracağımız Türkiye herkesin yararına olacaktır.” (CHP)
“Bizi tek başımıza iktidara getirin, milletin derdine nasıl çare olacağımızı gösterelim. 3-0 istiyorum Rize’den. AB’nin yolu Rize’de Ak Parti’nin 3-0 kazanmasından geçer.” (AKP)
- Hedef Kimliği Yüceltme
- Olumlu Değer Yükleme
“Milletimizin ortak hafızasında bu tür durumlarda nasıl davranacağına dair birikim mevcuttur. Milletimiz bu tür durumları hakkaniyete en uygun şekilde değerlendirir. Türkiye girdiği bu karanlık tünelden er geç çıkacaktır... Yaşasın mazisi insanlık tarihi kadar eski büyük milletimiz.” (AKP)
“Bu millet doğru, dürüst liderler yönetiminde neler başarabildiğini defalarca ve defalarca göstermiştir. Türkiye’nin yüce kimliğine de şanlı tarihine de…” (GENÇ PARTİ)
- Ulusal, Dinsel, Etik, Etnik Değerleri Kullanma/ Vurgulama
“Allah’tan korkan, kuldan utanan bir iktidara ihtiyaç var. Siyasi namusu, milli haysiyeti ve vicdanı olan hiç kimse buna rıza göstermez, göstermemelidir.” (AKP)
“Kimse Türkiye’de insanımızın inancına, ibadetine, kendi uygun gördüğü gibi bunu yaşamasına müdahale etmeyi akından bile geçirmesin.” (CHP)
- “Aile Modeli” Yaratma / Sahiplenme
“Ben sizin bacınızım... Hans’a bakın. O her şeyi daha az ödüyor ama daha çok destek alıyor. Ben Ahmet’in rızkını Hans’a yedirmem. Demokratların kalesi Antalya! Bacılarım, evlatlarım, kardeşlerim...” (DYP)
- Toplum-içi grup kimliklerine gönderim/yüceltme
“Ben Denizli halkına öteden beri hayranlık duyarım. Çünkü Denizli halkının, girişimcilerinin ve işçilerinin yaratıcılığı ile hızla kalkınan bir ilimizdir.” (DSP)
“Bu akşam gençlerimize ve kadınlarımıza hitap etmek istiyorum. Halı dokuyan kızlarımız, yöresel bebek yapan ev kadınlarımız...” (DYP)
- Olumsuz Çerçeveleme : “Onlar”
- Başka Parti kimliğini yerme
“Ankara’daki çürümüş politikacılar yüzünden Türkiye’nin beli büküldü. Hepimiz yoksullaştık. İşimizi kaybettik. Emekliler çile kuyrukları oluşturdu. Dürüst ve onurlu insanlarımız pazar yerlerinde çürük meyve sebze arar hale getirildi. Bir avuç insanın haramzade saltanatını sürdürebilmesi uğruna, içeride ve dışarıda gırtlağımıza kadar borca battık. Bankaların içi boşaltıldı. Kirli siyasetçiyle el ele veren iş adamı Türkiye’yi bir yolsuzluklar ülkesi haline getirdi.” (CHP)
“Halkımız siyasetten ve siyasetçiden tamamen ümidini kesmiş, başka arayışlara mecburen girmiştir. Bu durumun tek istisnası Ak Parti'dir.” (AKP)
- Geçmiş ve durumsal olgulara gönderim/algılama biçimini etkileme
“Bizi yönetenlerden şikâyetçiyiz... Bizi yıldan yıla Batı dedikleri dış güçlere mahkûm ettiler... Her şeyimizi onlara kaptırmamıza bilerek ya da bilmeyerek zemin hazırladılar.” (ŞİKÂYET) (GENÇ PARTİ)
“Derviş, Ziraat Bankası'nı satacakmış Sayın Baykal’la. Razı mısınız buna? Ziraat Bankası'nı yabancılara vereceklermiş. Derviş öyle diyor. Razı mısınız buna?” (TEDİRGİNLİK, KORKU YARATMA) (DYP)
- Geleceğe Yönelik Olgulara Gönderim
- Olumlu Çerçeveleme
- Söz Verme
“Milletvekili dokunulmazlığını kaldırarak siyasal yolsuzluklara son vereceğiz... Gençleri üniversite kapılarından döndüren çarpık eğitim sistemini değiştireceğiz...” (CHP)
“Ben bu ülkeye büyük bir sevda ile bağlıyım. Bunun için bütün enerjimi milletimin hizmetine sunacağım... Edirne’den Hakkari’ye ülkemin selameti ve devletimin dünyadaki itibarı için harcayacağım.” (AKP)
“Şimdiye kadar Maliye’nin çıkarttığı engelleri aşamadık ama inşallah önümüzdeki seçimlerin ardından yine iktidara gelirsek orman işçilerinin sorunu da diğer işçilerin sorunları gibi mutlaka çözülecek. Bunun sözünü veriyorum.” (DSP)
Eylem Önermeleri ve İlgili Stratejiler
- Kışkırtma,
- Rakiplere meydan okuma,
- Halka görev ve sorumluluk yükleme
“Ey Tayyip Erdoğan! Eğer biraz bilgin varsa, eğer bu ülkeyi nasıl idare edebileceğini benimle tartışabileceksen, o yüreğinde biraz cesaretin varsa çık karşıma bu akşam!” (DYP)
“Oylarınız değerlidir. Oylarınızı bölmeyin! Sandıktan tek başına CHP iktidarı çıkması için bu ülkenin aydınlık ve namuslu insanlarına büyük görev düşüyor. Bu mührü Altıok’a, yani aydınlık ve büyük Türkiye idealine basın!” (CHP)
“3-0 istiyorum Rize’den. Arkadakiler yoruldunuz mu yoksa? Aman ha yorulmayın! Seçim bitip tutanakları tuttuğumuz ana kadar yorulmayacağız. Şimdi biz 'yeter, karar milletindir' diyoruz ve milletin kararı 3 Kasım günü hayata geçecektir.” (AKP)
Görünen o ki, siyasetçiler, söylemlerinde ikna stratejilerini sıkça kullanıyor.
Beş partiye ait verilerden alınan örnekleri çoğaltabiliriz ancak belli ki partiler, Propaganda Çözümleme Enstitüsü’nün maddelerine oldukça başvuruyor. Elbette bunlara ek olarak, bağlaçların kullanımı, ses tonu, ezgisi, vurgular, sözcük seçimleri şeklinde saymaya devam edebileceğimiz çok daha fazla ölçek var.
Yalnızca Propaganda Çözümleme Enstitüsü'nün maddelerini baz alarak baktığımızda bile ikna stratejilerine sık sık yer verildiğini görebiliyoruz.