Cumhuriyet’in henüz ilk yıllarında, bir çağdaşlık göstergesi olarak da kullanılan likör, bayramlarda ikramlık olarak dağıtılıyordu. Ancak bunu birçoğumuz unutmuş durumda; bir kısmımız da bu yazı ile öğrenecek.
Günümüzden yıllar önce, bayram arifelerinde gazetelerin manşetlerinde “Bayram geliyor, likörünüzü aldınız mı?” sloganları nara atıyordu. Kulağa oldukça ilginç gelen ve unutulan bu geleneğimizi gelin birlikte hatırlayalım.
Bugün likör dendiğinde akla yapay olarak tatlandırılmış ve renklendirilmiş bol şekerli sıvılar gelir. Oysa 1970’lere kadar durum hiç öyle değildi.
O dönemlerde meyve değerliydi ve “turfanda” kavramı oldukça yaygındı. Meyve ilk çıktığı anda herkesin yiyebilmesi de oldukça güçtü. Bu yüzden doğal meyvelerle yapılan, meyvelerin o taze lezzetini alkolde hapseden likörler, bu tatları mevsimleri dışında tadabilmenin tek yoluydu.
Fakat ilerleyen dönemlerde tabiri caizse tüfek icat oldu, mertlik bozuldu. Teknolojik gelişmeler bu düzeni de alt üst etti.
Seracılık yaygınlaşınca her türlü meyve her an ulaşılabilir bir hal aldı. Evlerimizde yer alan dondurucular, meyveleri muhafaza edince her meyve her mevsimde yenir oldu. Fakar likörlere son darbeyi ise, aroma sanayii vurmuş oldu. Yiyecek ve içeceklere öyle aromalar verildi ki, meyvenin gerçek tadını özleyen ve bilen kalmadı.
Cabir bin Hayyan, yüzyıllar öncesinde liköre giden yolu açan kişiydi.
Aslen Horasan’da doğan Cabir bin Hayyan, ailesi ile Yemen’e göçünce buralarda birtakım çalışmalar yaptı. Yaptığı çalışmalarla da günümüzde önemli simyacılar arasında yerini aldı. Şarabın imbiklenerek bugünkü alkol mantığını almasını sağlamıştı. Cumhuriyet’in ilk yıllarından 1970’lere kadar bayram ziyaretlerinde misafire likör ikram etme geleneği vardı.
8 Şubat 1938 tarihli Akşam Gazetesi'nde ‘Bayram geliyor...’ başlığıyla yer alan İnhisar Likörleri ilanı, ‘Likör aldınız mı?’ alt başlığıyla ve “Misafirinizi ağırlamak için en nefis ikramın İnhisar likörleri olduğunu unutmayınız” cümlesiyle bu geleneğin varlığını bizlere gösteriyor. Ülkenin dört bir yanında bu gelenekle alakalı reklamlar yayınlanıyordu.
Atatürk’ün öncülüğünde İstanbul Mecidiyeköy’de bir likör fabrikası kuruldu.
Cumhuriyet’in gözdesi olan ve modern Türk evlerinin simgesi haline dönüşen likör, bilhassa Şeker Bayramları'nda misafirlere özel bir ikram halini aldı. Daha sonra ülkede birçok fabrika kuruldu. Fakat bu gelenek, geçmişten günümüze kadar ulaşamadı. Şu an yeni neslin haberi bile olmayan bayramlarda, bir kuşağın vazgeçilmezleri arasındaydı.
Bu likörler, o dönemlerde birçok evde misafire ikram olarak verilen bir içecek olsa da şimdi yitirilmiş çocukluk anılarına özlemin, hayat bütün telaşıyla akıp giderken verilen küçük bir molanın simgesi haline geldi. Bayramınız kutlu ve bol meyve aromalı likör tadında olsun.