Bundan birkaç ay önce sizlerle paylaştığımız bir haberimizde, Joe Biden yönetimi ile teknoloji şirketleri arasında bir toplantı gerçekleştirildiğinden bahsettik. Microsoft CEO'su Satya Nadella, Google CEO'su Sundar Pichai, OpenAI CEO'su Sam Altman ve Anthropic CEO'su Dario Amodei gibi isimlerin katıldığı bu toplantının amacı, yapay zekânın geldiği son nokta ve insanların yapay zekânın risklerine karşı korunmasıydı. Toplantı sonucunda, tüm taraflar aynı noktada buluşmayı başarmışlardı.
Şimdiyse bu konuyla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Teknoloji şirketlerinin, Joe Biden yönetiminin taleplerini yerine getirme noktasında mutabık kaldıkları duyuruldu. Edinilen bilgilere göre şirket yetkilileri ile Joe Biden yönetimi yeni bir toplantı gerçekleştirecek ve bu toplantıda mutabakat imzalanacak. Yapay zekâ şirketleri, imzaları attıktan sonra ABD hükümetine karşı sorumlu hale gelecekler.
Peki yapay zekâ sektörüyle ilgili hangi talepler kabul edildi?
Beyaz Saray'dan bir sözcünün açıklamasına göre ABD hükümeti, yakın bir gelecekte yapay zekânın riskleriyle ilgili yürütme emrini oluşturacak. Ancak bundan daha önce, aslında konu başlıkları belli. Edinilen bilgilere göre teknoloji şirketleri, şu başlıklar için ABD hükümetinin taleplerini kabul etti:
- Siber güvenliğe yönelik yatırımların artırılması.
- Ayrımcılık ile ilgili araştırmalar yürütülecek.
- Herhangi bir içeriğin yapay zekâ tarafından oluşturulduğunun anlaşılması için yeni bir filigran sistemi.
İşte toplantıya katılan Google, Microsoft, Open AI, Meta, Amazon, Inflection ve Anthropic, yukarıdaki başlıklar üzerinde çalışmaya şimdiden razı. Bu arada; bürokrasi nedeniyle yasal sürecin uzayabileceği ancak teknoloji şirketlerinin bugün itibarıyla yeni dönemi başlatacaklarını söyleniyor. Yani gün içerisinde DALL-E gibi teknolojilere yeni bir filigran sistemi eklendiğini konuşuyor olabiliriz.
Peki ABD hükümeti neden böyle bir toplantıya ihtiyaç duydu?
Joe Biden ile ekibinin planladığı toplantının konusu, en basit anlatımı ile yapay zekânın riskleri üzerineydi. Beyaz Saray yetkilileri, toplantı kapsamında yapay zekâ teknolojilerinde de insanların korunması gerektiğini savunmuşlardı. Hatta ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, yapay zekânın insan hayatını kolaylaştıracak potansiyele sahip olduğunu ancak güvenlik, mahremiyet ve medeni haklar gibi konularda tehdit unsuru haline de geldiğini belirtmişti.
Harris'in altığı çizdiği hususlardan bir tanesi de yasal düzenlemelerdi. ABD Başkan Yardımcısı, teknoloji şirketlerinin zaten yasal zorunluluklar altında olduğunu, buna yapay zekâ teknolojilerinin de dahil olduğunu belirtmişti. Üstelik mevcut düzenlemeler yetersiz kalırsa, sadece yapay zekâ odaklı teknolojiler üzerine yasal düzenlemeler yapılabileceği ifade edilmişti. Şimdiyse tüm bunlar için yeni bir dönem başlamış oldu.