Bir Kase Meyvenin Bile Derin Bir Hikayesi Var: Bakınca Unutmanın Zor Olduğu Natürmort Eserler

İlk kez 17. yüzyılın sonlarında Hollanda’da popülerleşen ve önce Avrupa’da, daha sonra da dünyada yaygınlaşan bir sanat akımı olan natürmort, en genel tanımıyla sanatçının hareketsiz nesneler kullanarak benzersiz bir kompozisyon oluşturmasıdır. Gelin natürmort nedir yakından bakalım ve tarihteki temsilcileri ile önemli örneklerini görelim.

İnsanlık var olduğu günden beri bilimle, felsefeyle ve sanatla uğraşıyor. Bunlarla uğraşıyoruz çünkü yaşadığımız hayatı ve dünyayı bir şekilde anlamlandırmaya çalışıyoruz. Şüphesiz bu anlam üzerine en çok yoğunlaşan alan sanat ve onun bir dalı olan resimdir. Ressamlar bu aradıkları anlamı resmederken sayısız akım keşfettiler. İşte bunlardan bir tanesi de natürmort tarzıdır.

Natürmort birkaç yüzyıl önce Hollanda’da popülerleşti ve oradan önce Avrupa’ya, daha sonra ise dünyaya hızla yayıldı. Bu tür bir eserde sanatçı, hareketsiz nesneleri kullanarak benzersiz bir kompozisyon oluşturur ve bunu ölümsüzleştirir. Natürmort, bugün bile özellikle fotoğraf sanatında uygulanan bir tarzdır. Gelin natürmort nedir yakından bakalım ve en önemli temsilcilerinin imza attığı benzersiz örneklerden bazılarını görelim.

Hiç bilmeyenler için kısaca tanımlayarak başlayalım; Natürmort nedir?

Natürmort kelimesi Fransızca ölü doğa anlamına gelen nature ve morte kelimelerinin birleştirilmesi ile türetilmiştir. Dilimize benzer bir şekilde geçse de İngilizce still life olarak anılır. İlk kez 17. yüzyılda Hollanda’da kullanılmaya başlanan bu terim, daha sonra bir sanat akımının adı olmuştur. 

Natürmort aslında ilk kez eski Mısır mezarları üzerinde yer alan resimlerin tekniğini tanımlamak için kullanıldı. Daha sonra bu tarz, Hollandalı ressamlar tarafından benimsendi ve hızla Avrupa’ya, oradan da tüm dünyaya yayıldı. Bir sanat akımı olarak etkisi, bugün bile devam etmektedir. 

Nasıl yani, tam olarak natürmort ne demek?

Natürmort kelime olarak ölü doğa anlamına geldiği için gerçekten de ölmüş hayvanların resmedildiği bazı eserler vardır. Ancak buradaki ölü kelimesi genel olarak hareketsiz, cansız nesneleri anlatır. Meyveler, sepetler, vazolar, kaseler gibi hayatımızın bir parçası olan cansız nesneler, natürmort eserlerin ana öğelerini oluşturur. 

Hareketsiz nesnelerden oluşturulan bir kompozisyon resmediliyor olsa da aslında sanatçının bir natürmort çizerken amacı, bu esere bakanların bir hikaye oluşturmasını sağlamaktır. Günlük hayattan önemsiz bir anı resmeden sanatçı, bu esere bakanların o anın öncesini ve sonrası, hatta bazen koca bir hikayesini hayal etmelerini ister. Bu isteği başaran ressamlar, tarihin en başarılı natürmort örneklerini vermişlerdir.

Hayranlıkla bakacağınız en önemli natürmort örneklerinden bazıları:

  • Basket of Fruit - Caravaggio
  • Still Life with Cheeses, Almonds and Pretzels - Clara Peeters
  • Still Life with Fruits in Porcelain - Jacob Van Es
  • Vanitas with Violin and Glass Ball - Pieter Claesz
  • Flowers in a Glass Vase - Rachel Ruysch
  • Curtain, Jug and Fruit Bowl - Paul Cézanne
  • Wood Tankard and Metal Pitcher - Paul Gauguin
  • Sunflowers - Vincent van Gogh
  • Violin and Candlestick - Georges Braque 
  • Living Still Life - Salvador Dali

Basket of Fruit

1571 - 1610 yılları arasında yaşamış İtalyan ressam, tam adıyla Michelangelo Merisi da Caravaggio tarafından 1595 yılında yapıldığı tahmin edilen Basket of Fruit eseri basit kompozisyona sahip. Meyvelerin kurtlanmaya başlaması, üzümlerin soluk olması gibi detaylar bu resmin hayatın tüm kusurlarıyla birlikte güzel olduğunun bir anlatısı olduğunu gösteriyor. 

Still Life with Cheeses, Almonds and Pretzels

1594 - 1657 yılları arasında yaşamış Avrupa’nın en aktif kadın ressamlarından olan Clara Peeters tarafından 1615 yılında resmedilen Still Life with Cheeses, Almonds and Pretzels adlı eserin, Leonardo da Vinci tarafından resmedilen Son Akşam Yemeği isimli efsane eserin bir natürmort uyarlaması olduğu tahmin ediliyor. 

Still Life with Fruits in Porcelain

1595 - 1666 yılları arasında yaşamış olan ve özellikle çelenk resimleri üzerinde çalıştığını bildiğimiz ressam Jacob Van Es tarafından 1630 yılında yapılan Still Life with Fruits in Porcelain adlı eser ışık oyunlarıyla dikkat çekiyor. Işığın ve gölgenin bir arada kullanılmasıyla oluşan yarı saydam meyveler, resme benzersiz bir kontrast kazandırıyor. 

Vanitas with Violin and Glass Ball

1597 - 1661 yılları arasında yaşamış olan Belçikalı ressam Pieter Claesz tarafından 1628 yılında resmedilen Vanitas with Violin and Glass Ball adlı eserdeki dökülmüş bardak imgesi, dünyevi zevklerin geçiciliğini anlatıyor. Masada açık bir şekilde görülen cep saati ise zaman kavramının gizemini bir kez daha vurgular bir niteliğe sahip. 

Flowers in a Glass Vase

1664 - 1750 yılları arasında yaşamış olan döneminin en ünlü çiçek ressamlarından Rachel Ruysch tarafından 1704 yılında yapılan Flowers in a Glass Vase adlı eser, ressamın kariyerinin zirvesi olarak görülüyor. Eserde çok fazla farklı türdeki çiçeğin farklı boyut ve biçimlerde resmedilmesi bir biyoloji uzmanlığı gösterisinin yanı sıra bakanın zihnini karıştırmayı hedefler. 

Curtain, Jug and Fruit Bowl

1839 - 1906 yılları arasında yaşamış olan ve 20. yüzyıl sanat dünyasının temellerini attığı düşünülen ressam Paul Cézanne tarafından 1894 yılında yapılan Curtain, Jug and Fruit Bowl adlı eseri benzersiz kılan, farklı renk tonlarının uyumlu bir şekilde kullanılmasıdır. Dahası, iki boyutlu bir resim üç boyutlu bir görünüme sahiptir. 

Wood Tankard and Metal Pitcher

1848 - 1903 yılları arasında yaşamış olan post empresyonizmin en önemli temsilcilerinden Paul Gauguin tarafından 1880 yılında resmedilen Wood Tankard and Metal Pitcher adlı eserin en dikkat çekici yönü, Van Gogh tarzı ile büyük benzerlik taşımasıdır. Karşıt unsurların bir arada başarılı bir şekilde kullanıldığı eser aynı zamanda benzersiz ışık yansıtma tekniklerine de sahip. 

Sunflowers

1853 - 1890 yılları arasında yaşamış resim dünyasının deli dahisi Vincent van Gogh tarafından 1889 yılında resmedilen Sunflowers adlı eser, ana imgesi olan ayçiçekleriyle ve üç farklı sarı tonu ile natürmort dünyasına tam bir Van Gogh imzası atıyor. Masa üzerinde bir vazo içinde gördüğümüz ayçiçeklerinin yanında başka hiçbir şey olmaması ise ressamın iç dünyasının zerafetinin bir yansımasıdır. 

Violin and Candlestick

1882 - 1963 yılları arasında yaşamış olan kübizmin öncü ismi Georges Braque tarafından 1910 yılında yapılan Violin and Candlestick adlı eser, tek rengin farklı tonlarıyla yapılması bakımından son derece önemlidir. Eserdeki parçalar ilk bakışta öylesine yerleştirilmiş gibi görünür ancak derinlerine indikçe bazılarının diğerlerine göre çok daha ön planda olduğu fark edilir. 

Living Still Life

1904 - 1988 yılları arasında yaşamış olan sanat dünyasının en sıra dışı isimlerinden Salvador Dali tarafından 1956 yılında resmedilen Living Still Life adlı eser, ressamın hayatının nükleer mistisizm olarak adlandırdığı bir dönemine ait. Hem eserdeki imgeler hem de eserin ismi Dali’nin natürmorta bir tür başkaldırısıdır çünkü ölü doğayı canlandırmıştır. 

Bugün bile hala etkisini sürdüren bir sanat akımı olan natürmort nedir sorusunu yanıtlayarak en önemli temsilcilerinin verdiği örneklerden bazılarını listeledik. Aslında dikkatli bakacak olursanız farklı alanlarda eser veren sanatçıların bile zaman zaman natürmort örneklere imza attığını fark edersiniz. 

Kaynaklar: Getty, Art In Context