Atalarımızın sonsuz mücadelesi sayesinde bugün topraklarımızın bir parçası olan İstanbul Boğazı, iki kıtayı birbirine bağlayan son derece stratejik bir nokta. Eğer buranın tek olduğunu zannediyorsanız yanılıyorsunuz çünkü Cebelitarık Boğazı da benzer bir işleve sahip. Üstelik Cebelitarık Boğazı yalnızca iki kıtayı birbirine bağlamakla kalmıyor, Akdeniz ile Atlas Okyanusu arasında da doğal bir geçit oluşturuyor.
Cebelitarık Boğazı’nın bu kadar stratejik bir noktada olması nedeniyle tarih boyunca neredeyse her medeniyet burayı ele geçirme mücadelesi verdi. Çünkü hiçbir detay bilmesek bile haritaya bakınca görüyoruz ki buraya hakim olan, dünya denizlerine de hakim olur. Coğrafi bakımdan da pek çok zenginlik içeren Cebelitarık Boğazı nerede, neden bu kadar önemli gelin tarihi gerçekler üzerinden inceleyelim.
Önce şöyle bir haritaya bakarak başlayalım; Cebelitarık Boğazı nerede?
[GIPHY:xY8zcmTEC89UoaVKlj][/GIPHY]
Cebelitarık Boğazı, Avrupa ile Afrika kıtalarını birleştiren doğal bir geçittir. Bu geçit aynı zamanda Akdeniz ile Atlas Okyanusu arasında deniz ulaşımı sağlayan doğal bir kanal vazifesi görür. 60 kilometre uzunluğa sahip olan Cebelitarık Boğazı, 44 kilometre genişliğindedir ve en derin noktası 426 metredir.
Cebelitarık Boğazı, günümüzden milyonlarca yıl önce oluştu:
Daha önce buradaki yazımızda tüm detaylarıyla anlattığımız gibi günümüzden milyonlarca yıl önce tek kıta olan Dünya parçalanmaya başladı ve Lavrasya ile Gondvana olarak iki kıtaya ayrılan boşlukta Tetis Denizi oluştu. Sonraki yıllarda Afrika ve Hint levhası, Avrasya levhası ile çarpışmaya başladığı zaman Tetis Denizi yok olmaya başladı.
Günümüzden yaklaşık 6 milyon yıl önce gerçekleşen bu olaylar sırasında bugün Cebelitarık Boğazı olarak adlandırdığımız bölge batmaya başladı. Batık sırasında su geriye, Akdeniz havzasına doğru akarak Akdeniz denizi oluştu. Aradan geçen uzun yıllar sonunda da Akdeniz, Atlas Okyanusu ve Cebelitarık Boğazı bugünkü halini aldı.
Cebelitarık Boğazı ve çevresi, ilkel atalarımızın kalıntılarına ev sahipliği yapıyor:
[GIPHY:WzW7Uyq4Ck6BO][/GIPHY]
Cebelitarık Boğazı’nın stratejik önemi kadar arkeolojik açıdan da büyük önemi var. Bölgede yapılan kazı çalışmalarında, 125 bin yıl öncesine tarihlenen Neandertal kalıntılarına rastlandı. Farklı çalışmalar sırasında ise 40 bin yıl öncesine tarihlenen Homo Sapiens kalıntıları bulundu. Yani insan, daha tam olarak insan olmadan önce bile Cebelitarık Boğazı ve çevresinde yaşıyordu.
Buradan kimler geldi, kimler geçti…
Antik dönemde Calpe olarak isimlendirilen Cebelitarık Boğazı, tarih boyunca Kartacalılar, Romalılar, Vandallar, Morolar, Berberiler gibi pek çok farklı medeniyet tarafından aktif olarak kullanıldı. 711 yılına geldiğimizde Endülüs Emevi komutanı Tarık bin Ziyad, binlerce kişilik bir ordu ile bölgeyi ele geçirdi. Bugün kullandığımız Cebelitarık adı, Cebel-i Tarık yani Tarık’ın Dağı anlamına gelmektedir.
Uzun süre Arapların kontrolünde kalan Cebelitarık Boğazı, 1462 yılında İspanyolların eline geçti ve 1502 yılında resmen İspanya toprağı oldu. 1704 yılında Birleşik Krallık - Hollanda askerleri tarafından ele geçirilen bölge, 1713 yılında Utrecht Antlaşması ile tamamen Birleşik Krallık’a bırakıldı. Cebelitarık Boğazı’nın İspanyolca adı Estrecho de Gibraltar, İngilizce adı ise Strait of Gibraltar olarak kullanılmaktadır.
Bugün Cebelitarık Boğazı bir ülkenin değil, üç farklı ülkenin kontrolü altındadır. Cebelitarık Boğazı’nın siyasal egemenlik hakkı İspanya, Fas ve Birleşik Krallık tarafından kontrol ediliyor. Birleşik Krallık yani İngiltere, Cebelitarık Özerk Bölgesi adıyla burada belirli bir hak sahibidir.
Cebelitarık Boğazı, Yunan mitolojisinde de kendine yer bulmuştur:
[GIPHY:8OpVoc3ZMk1mE][/GIPHY]
Cebelitarık Boğazı, Herkül’ün Sütunları olarak da bilinir. Bu adı ise Yunan mitolojisindeki bir hikayeden almıştır. Derler ki bir gün Herkül, Geryon’un sığır sürüsünü çalmak istemiş. Fakat Atlas Dağı’nı bir türlü geçememiş. Gerilmiş gerilmiş ve tüm gücüyle dağa yüklenip ortasını parçalamış. İşte Cebelitarık Boğazı böyle oluşmuş
İyi ama Cebelitarık Boğazı’nın önemi nedir?
Bir tüccar olduğunuzu hayal edin ve haritayı gözünüzün önüne getirin. Ulaşım olanaklarının günümüzdeki gibi olmadığı bir dönemde Afrika’daki malı Avrupa’ya ya da Avrupa’daki malı Afrika’ya nasıl götürürsünüz? Elbette en mantıklı yol deniz ulaşımı ama nasıl? İşte tam bu noktada devreye Cebelitarık Boğazı giriyor.
44 kilometre genişliğe sahip bu doğal geçit sayesinde Akdeniz’den yola çıkan gemiler direkt olarak Atlas Okyanus’una açılıyor ve oradan da Avrupa’ya ulaşıyor. Dahası, Cebelitarık Boğazı Akdeniz için bir kapı vazifesi görüyor. Akdeniz’e kimlerin girip çıktığını kontrol etmek demek, milyonlarca kilometrekarelik bir bölgede egemen olmak demek.
Cebelitarık Boğazı’nın yaban hayata olan katkısı, insana olan katkısından daha büyük:
Akdeniz çok fazla buharlaşan bir deniz olduğu için onu besleyen yağışler ve nehirler yetersiz kalır. Atlas Okyanusu, Akdeniz’den yaklaşık 1.5 metre daha yüksektir ve devamlı onu besler. Saniyede ortalama 1 milyon metreküp su, Atlas Okyanusu’ndan Akdeniz’e akar. Yani Cebelitarık Boğazı olmasa Akdeniz kurur giderdi.
Akdeniz’de bulunan tuzlu su ağır olduğu için dibe çöker ve derin su Atlas Okyanusu’na geri akar. Bu geçiş sırasında su, Cebelitarık Boğazı’ndaki çözeltileri alır ve bu çözelti sayesinde balinaların ve yunusların temel gıda maddesi olan planktonlar yetişir. Yoğun bir trafik olmasına rağmen sırf bu nedenle Cebelitarık Boğazı ve çevresinde pek çok farklı balina ve yunus türü yaşamaktadır.
Cebelitarık Boğazı bugün bile hala stratejik önemini koruyor:
Teknoloji gelişti, uçaklar hızlandı ama buna rağmen deniz taşımacılığı ve dolayısıyla Cebelitarık Boğazı hala önemini koruyor. Öyle ki Cebelitarık Boğazı’ndan ortalama her beş dakika bir büyük gemi geçiyor. Geçen küçük gemilerin ve balıkçı teknelerinin ise haddi hesabı yok. Cebelitarık Boğazı’na kıyısı olan Tanca şehri ise Fas’a bağlı olmasına rağmen kontrolün sağlanması için özel bir statüye bağlanmıştır.
İki kıtayı ve bir deniz ile okyanusu birbirine bağlayan Cebelitarık Boğazı nerede, neden bu kadar önemli gibi merak edilen soruları yanıtladık. Gördüğünüz gibi boğaz dediğin öyle kolay bulunmuyor, bizimkilere dikkat etmek lazım.