"Yaşanabilir" Denilen Ötegezegende Karbondioksit ve Metan Bulundu: Dünya'ya da Çok Benziyor

James Webb Uzay Teleskobu, "yaşanabilir" olduğu düşünülen K2-18b isimli ötegezegende karbondioksit ve metan olduğunu keşfetti. Bu keşif, gezegenin dev okyanuslara ev sahipliği yapıyor olabileceği ihtimalini akıllara getirdi.

Ocak 2022'den beri Güneş yörüngesinde olan ve o tarihten beri de uzayın derinlikleri ile ilgili çarpıcı veriler sağlayan James Webb Uzay Teleskobu, yine gündeme bomba gibi düşecek bir keşfe imza attı. İlk kez 2015 yılında keşfedilen K2-18b isimli ötegezegenle ilgili yepyeni tespitler yapmayı başaran teleskop, uzay bilimcilerin K2-18b ile ilgili önemli sonuçlara ulaşmalarını sağladı.

Yaklaşık 120 ışıkyılı uzakta bulunan K2-18b, bundan çok önce "yaşanabilir gezegen" kategorisine alınmıştı. James Webb Uzay Teleskobu tarafından yapılan son çalışma, bu gezegenin atmosferinde karbon içeren metan gazı ile karbondioksit moleküllerinin bulunduğunu ortaya koydu. Uzmanlar, yapılan son keşifle K2-18b'nin atmosferinin altında dev bir okyanus bulunabileceği fikrinin desteklendiğini söylüyorlar. Eğer durum gerçekten böyleyse, K2-18b tıpkı Dünya gibi büyük okyanuslarla kaplı bir gezegen olarak anılmaya başlayacak.

Dahası da var!

James Webb Uzay Teleskobu'nun K2-18b ile ilgili tek keşfi metan ve karbondioksit değil. Teleskop, ötegezegende dimetil sülfit bileşeni olabileceğini buldu. Ancak bu, şu an doğrulanamadı. Eğer çalışmalar sonucunda dimetil sülfit tespit edilirse bu kez K2-18b ile ilgili yepyeni bir gelişme yaşanacak. Dünya'da daha çok okyanuslardaki fitoplanktonlardan yayılan bileşen, K2-18b'de aslında bir şekilde yaşam olduğunun ispatını gözler önüne serecek. 

Dünya'dan 8,6 kat daha büyük olan K2-18b'nin kütlesi Neptün kadar değil. Buna benzer bir durum Güneş Sistemi'nde bulunmuyor. Uzaybilimciler için yeni bir Dünya olarak nitelendirilen ötegezegen, bu tanımlamayla bile heyecan yaratıyor olsa da önemli bir problem var. NASA, heyecanlanmak için erken olduğunu çünkü bu ötegezegende bulunan okyanusların yaşanamayacak kadar sıcak olabileceği ihtimali olduğunu belirtiyor. Devam eden çalışmalar, K2-18b'yi daha yakından tanımamızı sağlayacak.