İnsanlık tarihi büyük gizemlerle dolu ve arkeolojik çalışmalar, bu gizemlerin bir bir ortaya çıkmasını sağlama noktasında kritik önem arz ediyorlar. Bu bağlamda; Afrika'nın güneyinde bulunan Zambiya'da yapılan kazı çalışmaları, yaklaşık 500 bin yıllık geçmişe sahip olan ahşap aletleri gün yüzüne çıkardı. Bilim insanları, bu keşfin insanlık tarihinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacak özellikte olduğunu ifade ediyorlar.
İlk insanların göçebe hayat tarzını benimsediklerine, mağaralarda yaşadıklarına ve avcılıkla uğraştıklarına inanılır. Ancak Zambiya'da yapılan keşif, bu durumun değişebileceğini gözler önüne seriyor. Zira teknik incelemeler sonucunda 476 bin yıl önce inşa edildiği ifade edilen ahşap yapı, insanların Taş Devri döneminde de barınaklar yaptıklarının düşünülmesine neden oldu.
İşte neredeyse yarım milyon yıllık geçmişe sahip olan o ahşap yapı
Zambiya'daki bulguları İnsanlığın Derin Kökleri isimli proje kapsamında inceleme imkânı bulan Liverpool Üniversitesi'nden Prof. Larry Barham, ahşap yapı ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
Geoff Duller isimli başka bir profesör ise ahşap yapıyla ilgili şöyle konuştu:
*Kalıntıların bulunduğu bölge.
Yapılan incelemeler, ahşap yapıyı oluşturan iki parçadan kısa olanın 1,5 metre civarında olduğunu ortaya çıkardı. Uzmanlar, bu denli uzun bir ahşap malzemeden, o günün koşulları için önemli bir yapı inşa edilmiş olduğunu düşünüyorlar. Tahminlere göre yarım milyon yıl önce yaşayan insanlar, nehir kenarında barınak yapmak için veya balık tutmak için söz konusu ahşap yapıyı inşa etmiş olabilirler.
Zambiya'daki keşif, önemli bir husus içeriyor. Bilim insanları, bugüne kadar yaptıkları çalışmalarda modern insan olarak andığımız "Homo sapiens" için en eski kemik kalıntısının 315 bin yıllık olduğunu belirtiyorlar. Yani elimizdeki verilere göre bu ahşap yapıyı modern insan yapmış olamaz. Araştırmacılar, tam da bundan kaynaklı olarak bundan sonra iki yola ayrılacaklar. Yapılacak çalışmalar ya modern insanın tarihinin çok daha eskiye dayandığını ortaya koyacak ya da "Homo erectus " veya "Homo naledi" gibi daha ilkel insan türlerinin aslında o kadar da ilkel olmadığını ispatlayacak. Bu sorunun cevabı, bölgede bulunacak kemik kalıntılarıyla gün yüzüne çıkacak.