Alex, yalnızca birkaç kelime öğrenebilen ve bunun dışında herhangi bir becerisi bulunmayan papağanlardan oldukça farklı. Onun yetenekleri küçük bir çocuğunki ile kıyaslanabilecek düzeyde ve sahip olduğu IQ’nun hakkını veriyor.
Peki zekâsı ve becerileriyle adından söz ettiren papağan Alex, ne gibi hünerlere sahip?
Irene Pepperberg, adı Avian Learning EXperiment’in (Kuş Öğrenme Deneyi) kısaltmasından oluşan Alex’i, rastgele bir evcil hayvan dükkanından satın almıştı.
Bu Afrika gri papağanı, sahibinin eğitimiyle 100’den fazla İngilizce kelime öğrendi ve Pepperberg; Alex’in sözel, matematiksel ve bilişsel yeteneklerini anlatan onlarca bilimsel makale kaleme aldı. Alex ve sahibi, birbirinden farklı televizyon programlarında ve popüler basında yer almayı başardı.
Çeşitli araştırmalar sonucunda Alex’in 5 yaşındaki bir çocukla denk bir zekâ yapısına sahip olduğu ancak duygusal anlamda 2 yaşındaki bir çocuk gibi davrandığı tespit edildi.
Alex 23 yaşındayken yapılan bir analize göre; 6’ya kadar sayı sayabiliyor, 50’den fazla nesneyi ve 7 ayrı rengi ayırt edebiliyordu.
Ayrıca bu akıllı papağan; "aynı, farklı, daha büyük, daha küçük, üzerinde ve altında" gibi kelimelerin anlamlarını biliyor, çeşitli testler sırasında öfke ve şaşkınlık duyguları gösterebiliyor ve Piaget isimli bir dil testini başarıyla tamamlayabiliyordu.
Örneğin Alex kendisine gösterilen bir anahtarın, şekli ve rengi her ne olursa olsun bunu doğru bir şekilde tanımlıyor ve gösterilen anahtarın, diğerlerinden farkını tarif edebiliyordu.
Oldukça ilginç değil mi? Dahası var!
Alex, aynada kendine ilk kez baktığında “Ne renk?” sorusunu sordu ve bu sorunun üzerine sahibi, Alex’e 6 kere “gri” kelimesini tekrar etti. Böylece dâhi papağan, gri renkli olduğunu kolaylıkla öğrendi.
Ayrıca Alex, inanılmaz bir dil kullanma becerisine sahipti. Mesela daha önce adını bilmediği bir meyve olan elma (İng: “apple”) ile karşılaştığında, onu “banerry” olarak tanımladı. Sahibi ilk etapta Alex’in ne demek istediğini anlamadı ancak daha sonra muz ve kirazı öğrenmiş olan bu papağanın, “banerry” ifadesiyle muz (İng: “banana”) ve kiraz (İng: “cherry”) sözcüklerinden yola çıkarak kendince bu kelimeyi yarattığını fark etti.
Alex, bir papağana göre matematik konusunda da oldukça başarılıydı.
Çok detaylı olmasa da temel düzeyde toplama işlemi yapabilen bu papağan, kendisine gösterilen bir tepside kaç cisim olduğunu sayıyor ve toplamını söyleyebiliyordu. Yine iki sayıyı birbirinden çıkarabiliyor ve 6-6= işleminin 0 olduğunu biliyordu.
Fakat oldukça ilgi çekici bir durum vardı ki o da ara ara Alex’in bu komutlardan sıkılıp, “Geri gitmek istiyorum!” demesiydi. Ona üst üste sorular sorulduğunda bazı zamanlar zorlanıyor ve soluğu kafesinde alıyordu. Bu doğrultuda sahibi, Alex’i küstürmemek için ondan özür dileme yoluna giderdi.
Papağan Alex’i kandırmak, hiç kolay değildi.
Örneğin sahibi, bir keresinde Alex “Muz istiyorum.” dediğinde ona bir fıstık verdi ve Alex, fıstığa bakarak tekrar “Muz istiyorum.” dedi. Sahibi, eğer papağının bu isteğini yerine getirmezse fıstığı etrafa fırlatırdı.
Ayrıca bu papağan sinirlendiğinde veya hayal kırıklığına uğradığında, kendisine sorulan tüm sorulara bilerek yanlış cevaplar verirdi (En azından sahibi bundan oldukça emin).
Gri papağanların ömrünün ortalama 45 yıl olduğu göz önüne alındığında, Alex’in 31 yaşındaki vefatı bir hayli erken karşılandı.
Testlerinin sonuçları normal gelen Alex, şaşırtıcı bir şekilde 6 Eylül 2007’de vefat etti. Arterioskleroz (atardamar sertleşmesi) sebebiyle yaşamını yitirdiği tahmin edildi ve ölmeden önce sahibine söylediği sözler bir hayli etkileyiciydi: “Kendine iyi bak, seni seviyorum.”