Evrim Teorisinin Gelişmiş Versiyonu, "Her Şeyin Evriminin Kayıp Kanunu" Bulunmuş Olabilir: Peki Bu Ne Demek?

Bilim insanları, sadece canlıların değil evrendeki her şeyin dönüşümünü açıklayabilecek "kayıp kanunu" bulduklarına inanıyorlar. Bu yasaya göre karmaşık yapılar daha karmaşık hale gelme eğilimi gösteriyor.

Evrendeki her şey zaman içerisinde dönüşüm gösterir. Bu durum yaşam, mineraller, gezegenler, yıldızlar ve akla gelen hemen her şey için geçerlidir. Yine de bu değişimi bugüne kadar inceleyip belli bir yasaya oturtmuş olan hiçbir araştırma yoktu. Yeni bir araştırma ile bu kayıp yasa da ortaya çıkarıldı. 

Evrensel seçimler ve bilginin karmaşıklığı

Yeni yasa "evrensel seçim konseptlerini" açıklarken sistemleri evrim geçirmeye zorlayan koşulları da ortaya koymayı amaçlıyor. İster canlı ister canlı olmayan tüm sistemlerin bir tür gelişime ihtiyaç duyduğu gerçeğinden yola çıkan bu yasaya göre doğal sistemler zaman geçtikçe daha karmaşık hale gelmeye eğilimli oluyor. 

Araştırmayı yapan ekipte filozoflar, astrobiyologlar, bir teorik fizikçi, bir mineralojist ve bir de veri bilimci yer aldı. Araştırmacılar, elde ettikleri bulguları yayımladıkları çalışmalarında kayıp yasaya "Artan fonksiyonel enformasyon yasası" adını verdi. 

Darwin'in Evrim Teorisi'nin gelişmiş versiyonu

Yeni ortaya atılan yasaya göre "bir sistemdeki fonksiyonel enformasyon, sistemde bir veya daha fazla fonksiyon seçimi gerçekleşmesi durumunda artacaktır" şeklinde açıklanıyor. Bu yasanın hücre, atom ya da moleküllerden oluşmasına bakılmaksızın birden fazla parçacıktan meydana gelen tüm sistemler için geçerli olduğu öne sürülüyor.

Yeni teori bilim dünyasında da heyecan yaratırken farklı görüşlerden araştırmacıları da karşı karşıya getirdi. Bazı araştırmacılara göre yeni teori oldukça heyecan verici, yenilikçi bir girişim, hatta teorinin çığır açan bir görüş olduğunu savunanlar bile var. Karşı kamptaki bilim insanları ise özellikle cansız varlıklar arasında yeni yapıların ortaya çıkacağını ama bu durumun altında gizli bir yasa olmadığını savunuyor. 

Araştırma, 16 Ekim'de PNAS'ta yayımlandı.