Soya dediğimiz şey, baklagiller familyasından bir bitkidir. Fasulyesi için yetiştirilir ve birçok besine ham maddelik yapabilir. Özellikle Asya taraflarında meşhur olsa da bizim mutfağımız dahil olmak üzere birçok ülkeye yayılmayı başardı.
Protein açısından zengin olması, gerekli tüm amino asitleri ve mikro besinleri içermesi; kalsiyum, demir, magnezyum, manganez, fosfor, potasyum, B1, B2, B3, B5, B6, B9, C vitaminleri ve çinko içermesi açısından tam bir nimettir. Ancak soya hakkında dolaşan birçok söylenti de var. Bunlardan önde geleni ise erkekleri, "kadınsı" yaptığı.
Temelden başlayalım, soyanın neden erkekleri “kadınlaştırdığı” düşünülüyor?
Soya, östrojeni taklit eden izoflavonlar (karbon içeren güçlü bir antioksidan bileşiği) içerdiğinden bazı insanlar, soya tüketmenin kadınlaşmaya sebep olacağını düşünüyor. Evet, bu konuyla ilgili birçok araştırma var ancak tahmin edin deneylerin çoğu, kimin üstünde yapıldı? Hayvanlar.
İnsanlar için yapılan hayvan deneylerinin tutarlılık oranı genel olarak epey düşük. Soya üzerine yapılan araştırmalarda da çoğunlukla, kemirgenler ve maymunlar kullanıldı. Ancak hayvanlar, soyayı insanlardan daha farklı şekilde metabolize eder. Dolayısıyla insanlar üzerindeki etkilerinin yanlış temsilidir.
Merak etmeyin, soya tüketiyorsanız sütyen takmak zorunda değilsiniz.
Yaygın olarak duyduğumuz fakat elle tutulur bir veriye dayanmayan söylentilerden biri de soyanın erkeklerde meme büyümesine neden olduğu. Aslında izoflovonlar, testosteron ve dolaşımdaki östrojen seviyesini etkilemez.
Bildiğiniz üzere Asyalılar yüksek miktarda soya tüketir. Bu yüzden yüksek izoflavon seviyelerine sahiplerdir ancak izoflavonların, Asyalı erkeklerin üzerlerinde hiçbir kadınlaştırıcı etkisi kanıtlanmamıştır.
Ayrıca soyanın sperm sayısında azalma yaptığı da söylenir fakat bu konuda yapılan bilimsel araştırmanın sonucuna göre yalnızca %10'luk bir azalma olması için çok ciddi seviyelerde soya tüketilmesi gerekir. Bu da elle tutulur bir veri değildir fakat "soya, sperm sayısında azalma yapıyor" olarak lanse edilmeye açıktır.
Soyanın kansere yol açması da aslında bir mitten ibaret.
En büyük yanılgılardan biri de soyada bulunan pitoöstrojenin, östrojenle karıştırılması. Hâlbuki pitoöstrojen, bitkilerde bulunan bir kimyasaldır. Aslında soyanın aksine hayvansal gıdalarda östrojen vardır. Sütü ve yumurtası için yetiştirilen hayvanlardan elde ettiğimiz besinlerde yüksek miktarda kendi östrojen hormonları bulunur.
Yani soya sütünden veya soya içeren herhangi bir besinden kaçınıp inek sütü içiyorsanız daha fazla östrojen alıyorsunuz. Hatta inek sütü meme kanseri riskini artırırken soya düşürüyor.
İnsan erkekleri üzerinde yapılan bilimsel çalışmaların sonuçları ise şu şekilde:
[GIPHY:S1s1TOH8VWvTtoHND6][/GIPHY]
- 6 ay boyunca günde 150 mg soya tüketen erkeklerin östrojen düzeylerinde hiçbir değişiklik olmadı.
- Soya, spor yapanlarda sığır eti kadar etkili bir şekilde gücü ve yağsız dokuyu artırdı.
- Süt proteiniyle karşılaştırıldığında soyanın kasları daha başarılı bir şekilde geliştirdiği görüldü.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: