İbrahim Keloğlan adlı katile 2 yıl 6 ay hapis cezası ve yurt dışı çıkış yasağı verildi. Eros'un ve hayvan dostlarımızın hakkını savunanlar, duruşma sonrası karara itiraz ederek "Katil vuruyor, devlet koruyor." sloganı attı ve "Bu cezanın yatarı olmadığını biliyoruz. Bu kararı kabul etmiyoruz." tepkisi gösterdi.
Hayvana karşı işlenen suçlar, bizimle aynı canı taşımalarına rağmen ne yazık ki insanlarla eşit değerlendirilmiyor. Bir köpeği yakarak öldüren, bir kediye tecavüz eden faillere tatmin edici bir yaptırım uygulanmadığı için ellerini kollarını sallayarak aramızda gezmeye devam edebiliyor.
Sözde hayvanların yararına değiştirilen ancak pek bir işe yaramayan yasamızda tekrar düzenlemeler yapılıp hayvanlara işkence eden ve öldüren katillerin çok daha ağır cezalar alması gerekiyor. Lafı çok uzatmadan, Av. Tuğçe Berber’i dinleyelim.
Türkiye’de hayvanlara işkence etmek ve öldürmek, yıllardır “kabahat” kapsamında değerlendirildi.
Av. Tuğçe Berber, Türkiye’deki yeni yasayla ilgili değişiklikler hakkında şunları söyledi:
“Türkiye’de hayvanlara işkence edip öldürmek, uzun süre “kabahat” kapsamında sayıldı ve idari para cezaları kesilerek caydırıcılıktan uzak yaptırımlar uygulandı. Yasa değişikliği taleplerindeki yoğun artışa bağlı olarak 2021’de yapılan değişiklik sonucu, 5199 sayılı “Hayvanları Koruma Kanunu” kapsamında hayvana şiddete yönelik yaptırımlar arasına hapis cezası da girmiş oldu. Bu değişikliğe göre bir evcil hayvanı kasten öldüren kişinin 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası alması gerekiyor fakat şimdiye kadar; işkence, öldürme, eziyet etme, tecavüz etme gibi hayvana yönelik birçok şiddet olayı yaşanmış olsa da üst sınırdan ceza alan kimse olmadı.”
Eros'un katiline üst sınır cezanın uygulanması için daha ne olması gerektiğiyle ilgili avukatımız da kaygılı:
Duruşmada avukatının “Sahipli değildi.” diyerek savunma yapmasının da Türkiye’deki hayvanlara bakış açısının bir özeti olduğunu söylüyor Av. Tuğçe Berber. Ayrıca hayvanlara şiddet uygulayan kişilerin insanlara da zarar verebilecek potansiyel taşıdığı gerekçesiyle bu olayların büyüdüğünü ancak yalnızca insana karşı gerçekleştirebilecek olası şiddet eylemlerini önleyebilmek için değil, yaşam hakkı olan bir canlının kanunlarla korunabilmesi için bu cezaların uygulanması ve caydırıcı olması gerektiğini ekliyor.
Peki uluslararası düzeyde hayvan hakları ne durumda?
Avukatımızın aktardığına göre uluslararası boyutta hayvanların korunmasına yönelik birçok sözleşme mevcut olsa da ne yazık ki çoğu düzenleme, hayvan hakkından ziyade hayvan refahına yönelik düzenlemeler. Özetlemek gerekirse diğer ülkelerde hayvanlar hakkında mevzuatın durumu kısaca şu şekilde:
Almanya, İsviçre, Lüksemburg, Avusturya gibi bazı ülkelerde hayvanlar; anayasal düzlemde korumaya sahip olsa da bunun tıpkı çoğu düzenlemede olduğu gibi bazı hayvanların korunması hakkında olduğunu belirtmek gerek. Hayvanların ticaret, gıda, deney, giyim gibi sektörlerde kullanılması istisnaları ne yazık ki çoğu kanunda mevcut.
Ceza kanunları yönünden bakarsak durumlar nasıl?
Alman Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında hayvana işkence ve öldürme suçu uyarınca 3 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmekte. Ancak Almanya, Türkiye ve çoğu ülkeden farklı olarak ihmali davranışla istismara yol açan kişilere de aynı cezaların öngörülmesini düzenleyerek kast şartı aranıyor.
Fransız Ceza Kanununun 521. maddesine göre hayvanlara kötü muamele ve zulmün suç olacağı, evcil hayvanlara eziyet veren işkence, öldürme, cinsel saldırı gibi eylemlerin karşılığı olarak 2 yıla kadar hapis ve 30.000 euro adli para cezası yaptırım olarak öngörülüyor.
İsviçre’de “Hayvan Refahı Kanunu” kapsamındaki düzenlemeleri kasıtlı olarak ihlal etmenin suç olduğu düzenlenerek adli para cezası veya 6 ay ila 3 yıla kadar hapis cezası verileceği, ihmal söz konusu ise adli para cezası uygulanacağı düzenleniyor.
Amerika’da Hayvanlara Zulüm ve İşkenceyi Önleme Kanunu, kasıtlı olarak eziyet eyleminin cezasını adli para cezası ile 7 yıla kadar hapis cezası olarak düzenliyor.
Avukatımızın aktardığı değerli bilgileri ve düşüncelerine ek olarak editör notu:
Hayvanların da tıpkı insanlar gibi acı çeken, hissedebilen canlılar olduğunu unutmayıp; katillerinin, tecavüzcülerinin cezalarının insana işlenen suçlarla aynı cezaları alması için çok daha fazla yol kat etmemiz gerekiyor. 2 sene önce kulübesinde yakılarak öldürülen Şila isimli köpeğin katili de iyi hâl indirimi almıştı. Bunlar yalnızca basında ses getiren örnekler olsa da ne yazık ki hayvana karşı işlenen suçların tümü bu şekilde ilerliyor.
Eros’un katili İbrahim Keloğlan'ın en yakın zamanda en ağır cezayı almasını talep ediyoruz. Siz de bunun için bir şeyler yapmak isterseniz linkteki metni kopyalayarak Cimer üzerinden Tarım ve Orman Bakanlığına şikâyet edebilirsiniz.
Cimer metnine ulaşmak için tıklayabilirsiniz.
Diğer içeriklerimize göz atmak isterseniz: