“Gururla millî” sloganıyla övünen Vestel, akıllı telefon sektörüne giriş yaparak “Vestel Venüs” ismini verdiği bir telefon üretmeye başlamıştı.
Bu sayede akıllı telefon sektöründe de “Yerli malı yurdun malı” rüzgârları estirmeyi amaçlayan Vestel, ne yazık ki bu konuda pek de başarılı olamadı.
2015 yılında Venüs büyük umutlarla piyasaya sürülmüştü.
Vestel’in amacı, mobil teknolojiyi dünya standardında yakalayarak uygun fiyata Türk tüketicilere sunmayı amaçlıyordu.
Ayrıca bir haberde bahsedildiği üzere, Vestel yetkilileri amaçlarını şu şekilde açıklıyordu; “Hem yerli üretim sayesinde yabancı markalı cep telefonu ithalatını azaltarak cari açığın küçülmesine katkıda bulunacağız hem de akıllı cep telefonu ihracatıyla birlikte ülkenin ihracat kapasitesini artırma yönünde önemli bir adım atacağız. Üç yıl içinde Türkiye perakende pazarında yıllık 2 milyon adet, ihracatta ise 1 milyon adet satış rakamlarına ulaşmayı hedefliyoruz. Akıllı cep telefonu üretiminin yaratacağı ek istihdamın da 4 bin kişiyi aşmasını öngörüyoruz.”
Amaçlarına ulaşmak konusunda oldukça hırslı olacaklar ki şirket çalışanlarına Venüs kullanmanın zorunlu olduğu konusunda e-posta bile atılmıştı.
Vestel Elektronik fabrikasının insan kaynakları departmanı tarafından atılan e-postada; Venüs kullanmanın zorunlu olduğu, aksi bir davranışın “Alınan karara uymamak” olarak nitelendirileceği söylenmekteydi.
“Tamamıyla yerli” olarak tanıtılan Vestel Venüs, “yerli montaj” olduğu konusunda eleştiriler almıştı.
Habere göre; Vestel Venüs’ün, LCM, metal press, SMD dizgi, TSP üretimi, plastik enjeksiyon, son montaj ve paketleme aşamaları Manisa’daki fabrikada Vestel tarafından gerçekleşiyordu.
Başka bir haberdeyse şöyle bir ifade var; “İşlemci, yarı iletken (elektronik parçalar) ve kamera gibi parçalar dışında, Venüs’ün geriye kalan tüm bileşenleri Türkiye'deki Vestel City üretim tesisimizde geliştiriliyor. Venüs telefonlarımız için Android işletim sistemi üzerinde geliştirdiğimiz tüm uygulama ve eklentiler yazılımcılarımıza ait.”
Kaynaklarda, bir ürüne yerli demek için en az %51’inin yerli üretim olması yeterli olarak nitelendiriliyor. Venüs’ün de yerli montaj olduğu konusunda eleştiriler almasının sebebi buydu.
Daha detaylı bilgi için aşağıdaki içeriğimizi inceleyebilirsiniz;
Piyasaya çıkışının üzerinden kısa bir süre geçmişken Zorlu’dan “Venüs’ten tek kuruş kazanmıyoruz.” açıklaması geldi.
CNN Türk’ün yaptığı habere göre, Ahmet Zorlu akıllı telefon üretimi konusunda geç kaldıklarını belirtti.
Buna ek olarak, Venüs’leri yaklaşık 1.5 senedir zararına sattıklarını belirtti.
Peki Venüs’lerin sorunu neydi?
Büyük umutlarla piyasaya sürülen Venüs hem teknik hem de operasyonel problemler barındırıyordu.
Teknik sorunlardan başlayacak olursak, Venüs’ün ilk piyasaya çıktığında yazılımsal bazı sorunlara sahipti. Örneğin navigasyonu doğru çalışmıyordu. Ayrıca yavaş olduğu konusunda da eleştiriler alıyordu.
Vestel Venüs’ün asıl prensibi tüketicilere uygun fiyata akıllı telefon sunmaktı. Fakat ucuz iş gücüyle, ithal ürünleri birleştirerek düşük maliyetli ürün üretme anlayışı pek de sürdürülebilir değildi.
Bir de “Vestel Vergisi” mevzusu var tabii. Bu da potansiyel tüketicileri küstüren bir faktör.
2015 yılında, Vestel rekabette avantaj elde etmenin çözümünü, ürününü geliştirmekte değil de sırtını devlete yaslamakta bulmuş olacak ki devletten ithal telefonlara ek vergi getirilmesini istemişti.
O dönem de oldukça tepki çeken ve tüketicileri zor durumda bırakan bu davranışın, çalışanlarına “Venüs kullanmazsanız olacaklardan biz sorumlu değiliz” tarzı bir e-posta göndererek insanların seçim şansını elinden almaktan ne farkı var anlayabilmiş değiliz doğrusu.
Keşke, yerli olmasıyla gurur duyduğumuz bu markamız tehditkâr tavrını bir kenara bırakarak, tüketicisini dinleyen ve anlayan, hatta onların dertlerine çözüm bulmaya odaklanan bir tutum sergileseydi. Belki o zaman Vestel, Apple ve Samsung gibi yabancı rakiplerinin segmentinde bir telefonu üretmek için adımları tüketicisiyle el ele atardı.
Kısacası Vestel, Venüs için her yönüyle dünya standartlarında bir marka yaratmayı başaramamıştı.
Tüketiciler ucuz da olsa belli bir kalitede ürün beklediklerinden dolayı, Vestel her ne kadar Z serisinde bazı yanlışlarını düzeltmiş olsa da artık tüketicilerin kafasında Venüs’e yönelik bir algı oluşmuştu.
Bu sebeple, ucuz ürün çok satar anlayışı bir süre tutsa da bu pek uzun sürmedi ve sonuç olarak Venüs piyasadan silindi.
Son zamanlarda Vestel’in akıllı telefon sektöründe kendine bir ortak aradığı dedikoduları da dönmekteydi.
Şu anda Vestel’in sitesine baktığımızda akıllı telefona yönelik herhangi bir şey göremiyoruz. Ortaklık adımı da atılmamış olacak ki Vestel akıllı telefon sektöründen sessiz sedasız ayrıldı.
Venüs Vestel’in ilk başarısız yatırımı değildi!
Daha önce notebook ve LED ampul üretimi de yapmış olan Vestel bu işlerden de yeterli kâr sağlayamadığı için çekilmek durumunda kaldı. Aslında üretim dediğimiz, bir tür montaj. Bu ürünlerde de Venüs’te olduğu gibi çoğunluğu yabancı olan parçaların montaj hattında birleştirilmesi söz konusu.
Peki Vestel’in bahsettiğimiz kategorilerde başarısız olmasının sebebi yabancı rakiplerinin çok güçlü olması mı? Eğer öyleyse, o halde yerli bir marka olan ve benzer bir şekilde bir nevi yerli montaj prensibiyle çalışan Casper bu sektörlerde başarılı olmayı nasıl başarmış?
Belki de, önce markalaşma, ürün kalitesi ve tüketiciyle kurulan iletişim gibi konulara odaklanmak başarının anahtarıdır? Ne dersiniz?
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: