TikTok, son zamanlarda ABD hükûmetinin radarındaydı. ABD’li yetkililer, kullanıcı verilerinin Çin’e sızdırıldığı konusunda endişeliydi ve platformu “ulusal güvenlik riski” olarak nitelendiriyordu. Eyaletler bazında gelen yasaklardan sonra yakın zamanda ülke genelini kapsayacak bu tarz bir yasa tasarısı tanıtılmıştı. Tasarı, geçtiğimiz aylarda önce Enerji ve Ticaret Komitesi sonrasında ise ABD Temsilciler Meclisi tarafından kabul edilmişti.
Meclisin kabulü ardından da Senato'ya gitmişti. ABD Senatosu'ndan da karar çıktı. Tasarı, 79'a 18 olarak biten oylamanın sonucunda resmen onay almıştı. En sonda da Joe Biden'ın imzasıyla karar yürürlüğe girdi.
Tasarı, Biden'ın masasına geldi.
24 Nisan 2024'teki konuşmasıyla Biden'dan da karara yeşil ışık geldi. ABD Başkanı, geçtiğimiz ay senatodan geçmesi durumunda yasaya onay vereceğini belirtmişti. Sonuca gelince de fikri değişmedi. TikTok yasağı resmî hâle geldi.
TikTok’un faaliyetlerine devam etmesi için çatı şirketi ByteDance’ten ayrılması gerekecek
Yasanın aslında ana odağı, çatı şirket ByteDance. Hatta gelen bilgiler, yasanın geçmesi hâlinde diğer yabancı şirketler tarafından yürütülen uygulamaları da etkileyebileceğini söylüyor. Yasa kabul edildiği için, şartlara uymaması durumunda, ülkede 170 milyon kişinin kullandığı TikTok’un kullanımı ve dağıtımı yasaklanmış olacak.
Yasa, platformun tek bir şartla faaliyetlerine devam etmesine izin veriyor. O da ABD'de Çin merkezli ByteDance’ten ayrılması. Yetkililer, platformun satılması için 9 aylık (sonrasında ekstra 3 ay daha eklenebilecek) bir süre tanıyacak. ByteDance bunu reddederse de App Store ve Google Play gibi yerlerde TikTok’un yer alması yasa dışı olacak. TikTok'un karara itiraz edeceğini de belirtelim.
TikTok, Amerikalıların ifade özgürlüğü hakkının elinden alınacağını belirtmişti:
TikTok, geçtiğimiz aylarda yasayla ilgili sert açıklamalarda bulunmuştu. Platform, “170 milyon Amerikalının ifade özgürlüğü hakkını elinden alacağını” belirterek kullanıcılarına bir mesaj göndermiş ve tasarıya itiraz etmelerini söylemişti. Yasa, aynı zamanda ifade özgürlüğü ve dijital hak savunucuları tarafından da eleştiriliyordu. Bu gruplar, geniş kapsamlı gizlilik yasalarının tek uygulamayı hedef alan önlemlerden daha yararlı olacağını ve Amerikalıların verilerini daha iyi koruyacağını söylüyordu.