Elektriğin su içindeki iletimi, suyun içeriğine bağlı olarak büyük ölçüde değişiklik gösteriyor. Saf su; iyon eksikliği nedeniyle zayıf bir iletkenken çözünmüş mineraller ve tuzlar içeren bir su ise elektrik akımını daha iyi bir şekilde iletiyor.
Bu yazımızda, suyun elektrik iletkenliği üzerine etki eden faktörlerini ele alacağız.
İlk olarak günlük hayatımızda karşılaştığımız hangi sular iyi bir iletken?
Günlük hayatta karşılaştığımız musluk suyu, yağmur suyu ve deniz suyu gibi su türleri; içerdikleri çeşitli çözünmüş tuzlar ve mineraller sayesinde elektriği iyi bir şekilde iletiyorlar.
Musluk suyu; içinde bulunan kalsiyum magnezyum ve sodyum iyonlarıyla elektrik akımını taşırken yağmur suyu atmosferden çözünmüş gazlar ile etkileşerek elektriği iletiyor. Deniz suyu ise yüksek tuz içeriği nedeniyle bu su türleri arasında en yüksek elektrik iletkenliğine sahip oluyor.
Peki elektrik su içinde ne kadar gidebiliyor?
Elektriğin su içindeki yayılımı; suyun içindeki kirleticilerin miktarı, elektriğin voltajı ve karşılaşılan direnç gibi faktörlere bağlı olarak değişiyor. Örneğin; yıldırım çarpması gibi yüksek voltajlı bir elektrik kaynağı, su içerisinde yaklaşık olarak 6 metre kadar ilerleyebiliyor.
Çözünmüş maddelerin bu sınırlı kapasitesi, büyük su kütlelerinde geniş çaplı bir elektriklenmenin önüne geçiyor ve elektriğin daha fazla yayılmasını engelliyor. Bu şekilde, suyun elektrik iletkenliği çözünmüş maddelerin türüne ve miktarına göre değişkenlik gösteriyor.
Sonuç olarak suyun elektrik iletim kabiliyeti suyun saflığına ve içerdiği iyonlara büyük ölçüde bağlı. Gündelik kullanımda karşılaştığımız su kaynaklarının genellikle iyi birer elektrik iletkeni olması, elektrikle suyun temasının potansiyel tehlikeler taşıdığını gösterir. Bu nedenle suyun elektrikle temas etmesi durumunda daima yüksek güvenlik önlemleri alınmalıdır.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimize göz atabilirsiniz: