Pilotlar deneyimli, uçak ise yeniydi ancak uçaktaki yazılımsal bir hatayla başlayan talihsizlikler bir dizi hata zincirine yol açarak talihsiz bir sona doğru gidecekti.
Kısa ve sıradan bir uçuş olarak başlayan yolculuğun 11. dakikanın sonunda, 189 canı alacak bir faciaya nasıl dönüştüğünü anlatalım…
En bilindik hava yollarından birinin uçağı, kısa bir uçuş için havalanacaktı.
Endonezya’nın görece uygun fiyatlı hava yolu şirketlerinden biri olan Lion Air, birçok kişinin en çok tercih ettiği şirketlerden biriydi. Her gün kısa, iç hat uçuşları yapmaya alışık olan Lion Air Boeing 737 Max uçağı, 28 Ekim 2018 tarihinde, 1.5 saat sürecek yurt içi bir uçuşla Endonezya’daki Bankga Adası’na varmak için kalkışa geçecekti. Uçak da nispeten yeni sayılırdı, sadece 900 saatlik uçuş yapmıştı.
Uçağın kaptanı, 6000 saat uçuş tecrübesine sahip 31 yaşındaki Bhavye Suneja’ydı. Yardımcı pilot ise 5200 saat uçuş tecrübesine sahip 41 yaşındaki Harvino’ydu. 9’u uçuş ekibinden oluşan 189 kişiyi barındıran uçağın hemen hemen yarısında savcı ve polis gibi memurlar vardı.
Pilot ile yardımcı pilotun gösterge panelinde uyuşmazlıklar vardı.
Yardımcı pilot, knot (uçağın performans ve aerodinamik hesaplamalarında kullanılan ana sürat) seviyesini kaptan pilota iletiyordu. Kaptan ve yardımcı pilotun kendi ekranlarında gördüğü knot seviyesi, farklı kaynaklardan gönderildiği için birbirlerinin ekranını kontrol etmeleri gerekiyordu.
Yardımcı pilot, hız göstergesinin 80 knot’a ulaştığını kaptan pilota bildirdiğinde kaptanın göstergesinde 78 yazıyordu. Yalnızca 2 birimlik bir fark olduğundan herhangi bir anormallik başta dikkat çekmemişti. Daha sonra uçak kalkışa geçtiğinde pilota titreşimle uyarı veren sistem devreye girdi ve dakikada 1000 fit hızla yükseliyorlardı.
Pilotlar dışında kimse bir sorun olduğunu fark etmemişti. Hava hızı göstergelerindeki farkın gitgide açılmasının yanı sıra irtifa seviyelerinde de büyük farklar ortaya çıkmıştı. Uçak, burun aşağı gidiyordu ve kaptan da burnunu kaldıramıyordu.
Uçakta bulunan sistem, kazaya sebep olacaktı.
Uçağın kendi kendine burun aşağı gitmesinin sebebi ise hâlihazırda sahip olduğu, MCAS adlı bir sistemdi. MCAS yüzünden uçak, düşük hızlarda ve yüksek burun açısında havada tutunamama durumunda otomatik şekilde burun aşağı giderek uygun açıya gelecekti.
Bu olayda da sistem, kaptanın arızalı olan ekranından devamlı komut aldığı için burun aşağı gitmeye devam etmişti. Hatta MCAS, en az 10 kere devreye girmişti.
Henüz 11 dakika önce kalkan uçak, Java Denizi'ne çakıldı.
Burun aşağı ilerleyen uçak ne yazık ki denize düştü. Uçakta mürettebat dahil hayatta kalan kimse olmadı… Suyun 35 metre dibinden çıkarılan uçakta sağlam kalan tek şey karakutulardı ve sorunun MCAS olduğu hemen anlaşılmıştı.
İşte bu kaza tarihe en ölümcül kazalardan biri olarak kazındı. Boeing şirketi ise hatasını kabul etti ve Boeing 737 Max uçaklarının kullanımı geçici süreliğine yasaklandı.
Uçak kazalarıyla ilgili diğer içeriklerimiz: