Zippo çakmakları ister beğenin ister beğenmeyin, en ünlü çakmak markası olduğu inkâr edilemez bir gerçek.
Peki bu üne nasıl kavuştu? Ortaya çıkış hikâyesi neydi? II. Dünya Savaşı'na uzanan öyküsünü anlatalım.
Zippo çakmaklar, ilk olarak 1932 yılında George G. Blaisdell tarafından piyasaya sürüldü.
Fikrin ilk kıvılcımı, Avustralyalı bir muadilinden ilham alınarak ortaya çıkmıştı. Blaisdell’in amacı, hava koşullarına rağmen yanabilen bir çakmak yaratmaktı ve yapmıştı da. Ancak muhtemelen kendisi de ürününün bu kadar üne kavuşacağını bilmiyordu.
Blaisdell, Zippo ismini, İngilizcedeki “zipper (fermuar)” kelimesi hoşuna gittiği için seçmişti. En önemli özelliği, dayanıklılığıydı. Menteşelere sahip metal kapağı ve rüzgâra dayanabilen tasarımı; Zippo’yu diğer çakmaklardan ayırıyordu. Ayrıca bir sorun olduğunda ücretsiz bir şekilde tamir edilebiliyordu.
Savaşın başlangıcı, Zippo’nun ününü artırdı.
II. Dünya Savaşı patlak verdiğinde özellikle Amerikan askerleri, Zippo çakmakları kullanıyordu. Savaş ortamında bu çakmağın popülerlik kazanmasına şaşırmamak gerekirdi fakat Zippo, bir çakmaktan da öteye geçmişti. Dostluğun ve dayanıklılığın bir sembolü olmuştu.
Artık işlevselliğin de ötesinde bir aksesuar ve estetik malzemesi olarak kullanılıyor.
Zippo, dayanıklılığını zaten kanıtlamıştı. Bunun yanında bir sanat eseri olarak da nam salmaya başladı. Kişiselleştirilmiş çeşitli tasarımları ve kaplamaları; estetik malzemesi olmuştu.
Popüler kültür ögelerinden tutun savaş tasvirlerine kadar sınırsız hikâyeyi barındırıyordu. Hâliyle bu da markanın aynı zamanda bir koleksiyon ürünü olmasını sağladı. Zippo da bu zevkten faydalanarak hem nadir ve benzersiz ürünler üretti hem de çeşitliliği ve dayanıklılığıyla bugünlere kadar geldi.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: