Dünyadaki bütün canlıların suya ihtiyacı var, hayatımızı devam ettirebilmemiz için su içmemiz gerekiyor. Kelimenin tam anlamıyla temel yaşam kaynağımız. Peki ya balıklara ne demeli?
Büyük su kütlelerinin içinde yaşayan bu canlıların su içmeye ihtiyacının olup olmadığını hiç düşünmüş müydünüz? Düşünmediyseniz bile artık merak etmişsinizdir. Hemen cevaplayalım.
Aslında bu sorunun tek bir cevabı yok.
Bazı balıkların su içmesi gerekirken bazılarının içmesine gerek kalmıyor. Bu durum, balığa ve yaşadığı yere göre değişiklik gösteriyor. Su içme konusunda en büyük ayrım, tatlısu balıkları ile tuzlusu balıklarının arasında oluyor.
Tuzlusu ve tatlısu balığının arasında ne gibi bir fark oluyor?
Tuzlu sudaki tuzun yoğunluğu, balığın bedenine göre daha fazla. Bu yüzden balığın bedeninden dışarı su çıkışı oluyor. Hâliyle tuzlu suda yaşayan bu balıklar, dengeyi korumak için sürekli su içiyorlar ve suyun içindeki fazla elektrolitleri (sodyum, potasyum, bikarbonat ve klorür gibi çözünmüş mineral tuzlardan oluşan madde) solungaçlarından dışarı atıyorlar.
Tatlı sularda, tuz yoğunluğu az olduğundan tatlısu balığının bedenine su geçişi oluyor. Su, solungaçlarından kan dolaşımına direkt olarak akıyor. Balıklar bu fazla uyu sürekli dışarı atıyor.
Şu şekilde de özetleyebiliriz, tatlısu balıkları su içmiyor. Bunun yerine sürekli olarak vücut sıvılarına karışan suyu atıyorlar. Tuzlusu balıkları ise bir nevi su içiyor ve solungaçlarından sürekli enerji harcayarak tuzu atıyor.
Ayrıca neredeyse tüm balıklar, yemek yerken de su yutuyorlar. Yani bulundukları ortamı düşününce onlar için su içmek kaçınılmaz da diyebiliriz.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: