Söz konusu bu formatın rengi ise aslında isminin “Blue-ray” olması beklenir. Rengi dışarıda bıraktığımızda da işler karışır ve daha büyük soru işaretleri ortaya çıkar.
Sözü uzatmadan bu disklere neden bu ismin verildiğine bakalım.
Blu-ray’e bu ismin verilmesinin sebebi aslında kullanılan lazerle ilgilidir.
Blu-ray’de, CD ve DVD’de kullanılan kızılötesi veya kırmızı lazerin aksine mavi bir lazer kullanılır. Esasen mavi mor karışımı olan bu lazer, verileri okumak ve yazmak için tercih edilir.
Ayrıca mavi lazer, kırmızı lazere göre daha sıkı bir dalga boyu kullanır ve üreticilerin, DVD ile aynı boyuttaki bir diske daha fazla veri aktarmasına olanak sağlar. Örneğin tek katmanlı bir disk, 25 GB’a kadar bir depolama sağlarken Blu-ray’de bu alan 50 GB’tır.
Yine DVD’nin verileri, diskteki katmanlar arasına sıkıştırılmışken Blu-ray’deki diskin verileri, yüzeye daha yakındır.
Bu, diskteki veri çukurlarının DVD’dekinden çok daha küçük olduğu ve daha küçük bir ışın kullanarak okunmasına olanak sağlar. Bu noktada akıllara bir soru daha gelir: Blu-ray’in ismi, mavi lazer kullanımına dayanıyorsa, ismi neden "Blue-ray" değildir?
Çünkü ismin ticari bir marka olarak tescil edilebilmesi için “e”, formatı geliştiren şirketler grubu tarafından kasıtlı olarak saf dışı bırakılmıştır ve mavi gibi oldukça yaygın kullanılan bir kelime ticari marka olamaz.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: