Uçağa bindiğinizde uykunuzun gelmesi sadece size özel olan bir şey değil. Pek çok insan, aynı durumu yaşıyor. Zaten fark ettiyseniz sağa sola düşmüş kafalar görebilirsiniz.
Peki hiç, uçağa bindiğinizde bu denli uykunuzun gelmesinin bir sebebi olacağını düşünmüş müydünüz? Üstelik birkaç tane!
İlk ve en büyük sebebi basınç.
Uçak, seyir hâline geldiğinde kabindeki hava basıncı, vücudun alışık olmadığı bir basınç seviyesine düşer. Her ne kadar basınçlı kabinlerin içinde olsak da yer seviyesindekinden daha düşüktür.
Basınç, vücudun ne kadar oksijen emebileceğini etkiler ve hava basıncı ne kadar düşük olursa vücut da o kadar az oksijen emer. Bu yüzden uçakta daha az oksijen emeriz ve kanımızdaki oksijen seviyesi azaldıkça yorgun ve uykulu hissederiz.
“White noise”u duymuş muydunuz?
“White noise (beyaz gürültü)” dediğimiz; anne karnındayken duyulan, kalp atışları ve kan akışı gibi ritmik seslere benziyor. Bu nedenle bebekler ve yetişkinler için rahatlatan, uyku getiren bir ses oluyor. Hatta Spotify’da böyle listeler bile var ama biz konumuzu dağıtmadan geri dönelim.
Uçakta duyduğumuz, motorlar ile hava akımının oluşturduğu ritmik ve sürekli sesler de beyaz gürültü etkisi yaratabiliyor. O uğultu kulağınızda canlanmış olmalı.
Bir diğer etken nem olabilir.
Uçak kabinleri biraz kuru. Kıyaslama için bir örnek verecek olursak evlerimizin bağıl nemi %40-%60 civarındayken uçaklarınki %20. Bu kuru hava sebebiyle kendimizi yorgun hissedip uykuya dalmamız mümkün.
Sebebi her ne olursa olsun, uçakta uykumuzun gelmesi aslında yararımıza oluyor. Özellikle saatler süren uçak yolculuklarında başka ne yapacağız ki?
Havacılıkla ilgili diğer içeriklerimize göz atabilirsiniz: