Güneşli Bir Günde Aniden Hapşırma Krizine Girdiğiniz Oluyor mu? Gelin Sebebini Anlatıyoruz

Yaz aylarının gelmesi demek bazıları için hapşırık zamanı geldi demek. Birçok kişi güneşi gördüğü zaman dayanamaz ve hapşırma nöbetleri geçirir. İyi de güneş ve hapşırma arasında nasıl bir bağlantı var?

Sadece güneşe değil flaş gibi ışıklara bakınca da hapşırma refleksi gelişiyor. Aslında bu durumun birden fazla adı var ama en yaygınları “fotik hapşırık refleksi” ve “güneş hapşırığı”. Siz artık kendi durumunuza en uygununu kullanabilirsiniz.

Gelelim o zaman neden hapşırık krizlerine girdiğimize. Sebepleri olduğu kadar eski zamanlardan teorileri de olan bir durum ile karşı karşıyayız.

Filozofların bu konuda bazı teorileri vardı. Önce büyüklerimizin sözleri ile başlayalım.

Hapşırma sadece günümüzde değil eski zamanlarda da oldukça merak edilen bir konuydu ki yazılı kaynaklara bile geçmiş. Antik Yunan Filozofu Aristoteles’e göre güneşin sıcaklığı burnumuzu tahriş ediyor ve hapşırmaya neden oluyor.

İngiliz Filozof Francis Bacon ise güneş ışığı gözlerimizi sulandırıyor ve suyun burnumuzu gıdıklaması hapşırmayı tetikliyor.

Peki bilim ne diyor?

Temelde, gözlerimizden gelen sinyallerin beyindeki trigeminal sinirle etkileşime girmesiyle ilgili. Trigeminal sinir; yüz, burun ve ağız bölgesindeki duyuları kontrol eden büyük bir sinir. Güneş ışığı gözlere vurduğunda ise bu sinir aşırı uyarılıyor ve sonuç olarak hapşırma refleksi tetikleniyor. Sonra gelsin nöbetler.

Yanlış alarm!

[GIPHY:HqsLnUcFVBe5lf1lln][/GIPHY]

Hapşırma, vücudun burun yoluyla yabancı maddeleri atma yöntemi olduğunu biliyoruz. Güneşe bakıldığında meydana gelen hapşırık refleksi ise aslında bir tür yanlış alarm. Beyin, güneş ışığını yanlışlıkla burnun içindeki bir tahriş edici olarak algılıyor ve bu yanılgı, hapşırık refleksini tetikliyor.

Bu durumun evrimsel bir avantajı olup olmadığı ise hâlâ tartışma konusu. Ancak bu refleksin zararsız olduğu ve genellikle sadece birkaç saniye sürdüğü de biliniyor.

Şaşırtıcı ama gerçek. Bu da bir genetik miras.

[GIPHY:fnveD2rnNdKxF2ctk5][/GIPHY]

Hapşırma konusunda aslında çok fazla araştırma yok çünkü insan hayatını tehlikeye atan bir durum değil. Bu yüzden de bütçe ayırmak zor. Ancak yine de hiç yok değil. Bazı araştırmalarda görülüyor ki fotik hapşırma refleksi genetik bir bileşen.

Nüfusun yaklaşık yüzde 18 ila 35’ini etkiliyor ve genellikle ailelerden miras yoluyla geçiyor. Eğer ebeveynleriniz ile güneşi görünce aynı anda hapşırmaya başlıyorsanız vay hâlinize.

Güneş hapşırıkları hakkında bir diğer veri ise bu durumun beyaz kişilerde, özellikle kadınlarda daha yaygın görüldüğü üzerine.

Azaltmak için neler yapabilirsiniz?

Özellikle araba veya ağır iş makinesi kullanmak gibi hayatınızı tehlikeye atacak durumlarda almanız gereken önlemler var. Karanlık bir tünelden çıkarken bir anda güneşi görüp hapşırmaya başlamak o anda gözlerinizi de kapatacağınızdan hayatınızı tehlikeye atabilir.

Hem kendinizi korumak hem de nöbetlerden kurtulmak istiyorsanız güneş gözlüğü takabilir, şapka kullanabilir ve güneşe bakmadan önce yavaşça göz kırparak ani ışık değişikliklerini azaltabilirsiniz.

Zaman zaman rahatsız edici bir durum olsa da hapşırmanın hayati bir tehlikesi olmadığı için içiniz rahat olsun.

Ayrıca hapşırırken gözlerimizin neden kapandığı bir başka merak konusu. O konu hakkında da bir içeriğimiz var. İncelemek isteyenleri ilgili içeriklere alabiliriz.

Kaynaklar: PBS, National Library of Medicine, Focus, Cleveland Clinic

Bunlara da göz atmak ister misiniz?