Yaz Boyu Okuyacak Kitap Arayanlara: Mayıs Ayının En Çok Satan Kitapları

Mayıs ayını geride bıraktık. Bakalım geçtiğimiz ayın en çok satan ve okunan kitaplar hangileri olmuş?

Bu ay da raflarda yerini alır almaz geniş kitleler tarafından okunmaya başlayan kitaplar, farklı türlerdeki hikâyeleri, derinlikli karakterleri ve çarpıcı anlatımlarıyla dikkat çekiyor. Kişisel gelişim kitaplarından savaş stratejisine kadar geniş bir yelpazede yayımlanan bu kitaplar, bizlerin zihninde ve kalbinde iz bırakmaya devam ediyor.

Bununla birlikte kitap okumayı ne kadar sevsek de bazen ne okuyacağımıza karar vermek zor olabiliyor ama korkmayın. Biz, sizler için mayıs ayının en çok okunan kitaplarını derledik. Bu listeye göz atarak farklı fikirler edinebilir ve ne okuyacağınıza karar verebilirsiniz.

Satın aldığınız ürünlerde satıcılardan kaynaklanan sorunlardan Webtekno sorumlu değildir.
Bu içerik marka iş birliği içeriyor.

Rezonans Kanunu- Pierre Franckh

Mayıs ayının gözdesi Rezonans Kanunu oldu. Pierre Franckh'ın Rezonans Kanunu kitabı, düşüncelerimizin ve duygularımızın hayatımız üzerindeki etkisini açıklayan bir kişisel gelişim rehberi diyebiliriz. Kitap, çekim yasasının temellerini ve evrenle uyumlu bir şekilde nasıl yaşanabileceğini anlatıyor. Franckh, pozitif düşüncenin, niyetlerin ve inançların, isteklerimizi gerçekleştirmede nasıl kritik bir rol oynadığını vurguluyor.

Ayrıca Kuantum düşünce tekniğinin temelinde yer alan Rezonans Kanunu'na göre sizi isteklerinizi gerçekleştirmekten alıkoyan sınırlar yalnızca kalbinizdedir. Pierre Franckh bu kitapta arzularınızı bloke edebilme potansiyeline sahip iç ve dış etkileri nasıl ortadan kaldıracağınızı, hedeflerinize dair pozitif bir imgelemeyi nasıl yapacağınızı, nasıl güçlü rezonans alanı kuracağınızı, düşünce gücünüz ve hislerinizle hayatınızda olmasını istediğiniz değişiklikleri nasıl elde edeceğinizi anlatıyor.

“Altını çize çize okudum arada dönüp bakmak için, bence harika bir kitap ne isteğinizi ve bununla ilgili sözlerin ne kadar etkili olabileceğini anlatıyor. Kesinlikle alın ve okuyun.”

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Nietzsche Ağladığında- Irvin D. Yalom

"Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır."

Irvin D. Yalom'un "Nietzsche Ağladığında" kitabı, 19. yüzyılın iki önemli düşünürü, filozof Friedrich Nietzsche ve psikiyatr Josef Breuer'in kurgu dolu bir hikâyede kesişen yollarını anlatır. Kitap, Breuer'in Nietzsche'yi ciddi depresyonundan kurtarmak için yaptığı terapileri ve bu süreçte kendi içsel yolculuğunu keşfetmesini işler.

Nietzsche'nin felsefi görüşleri ve Breuer'in psikoterapik yaklaşımları, kitap boyunca derinlemesine tartışılır. Hikâye, insan ruhunun derinliklerine inerek varoluşsal sorgulamaları, özgür irade, aşk, acı ve anlam arayışını ele alır. Yalom, okuyucuyu, zihin ve ruhun karmaşık labirentlerinde bir keşfe çıkarırken, dostluğun ve anlayışın gücünü de gözler önüne serer.

“Roman aslında birkaç aylık kısa bir dönemi anlatıyor. Temel olarak Dr. Breuer ve Nietszche arasındaki düşünsel mücadeleyi okuyoruz. Doktor, Nietszche'yi tedavi etmek amacıyla çıktığı yolda kendini hasta koltuğunda buluyor. Tutkular, arzular, rüyalar ve neredeyse hemen her konuda fikir alışverişi yapıyorlar. Farkında olmadan birbirlerine terapi yapıyorlar. Özellikle hayatın anlamı, sonsuza dek yalnız kalma korkusu üzerine düşünen kişilerin zevkle okuyacağını düşünüyorum.”

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Kendime Düşünceler- Marcus Aurelius

Batı felsefesinin tek filozof-imparatoru Marcus Aurelius, günümüzde hem politikacı hem de düşünür kimliğiyle adından söz ettiren Roma hükümdarlarından biri. Savaşlarla geçen yaşamı boyunca hayranlıkla felsefe metinleri okumuş, Germen kavimleriyle savaştığı sırada cephede yazdığı Kendime Düşünceler’le dünya felsefe tarihine önemi yadsınamaz bir eser kazandırmış.

Bugün hâlâ Stoacı felsefenin en önemli metinlerinden biri olarak okunan Kendime Düşünceler, Stoacı düşüncenin modern dünyaca anlaşılmasını sağlamış başlıca metinlerden biri. Aurelius bu ölümsüz metinde kendinden önceki Roma hükümdarlarının ve kendisinin yönetim şekillerini sorguluyor; kocaman bir kente benzettiği evreni, insanı merkezine alarak irdeliyor. Aurelius için yaşamdaki her bir ayrıntı bütünün iyiliğine hizmet eder; bu yüzden akıl yürütme kabiliyetini kullanarak doğayı, evreni ve kendisini araştırmaya mecburdur insan.

“Olaylara ve yaşama dair bakış açısı geliştiren insanın içselliği ile bağlantı kuran klasik ve bir o kadar faydalı bir kitap.”

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Kızıl Veba- Jack London

Kıyamet sonrası edebiyatın öncülerinden sayılacak bir kitapla devam ediyoruz. Jack London'ın Kızıl Veba romanı, 2073 yılında insanlığın büyük kısmını yok eden ölümcül bir salgın sonrasında yaşananları anlatan distopik bir hikâye. Roman, salgından altmış yıl sonra hayatta kalan birkaç insanın ilkel koşullarda verdiği hayatta kalma mücadelesini ve modern uygarlığın çöküşünün ardından yaşananları gözler önüne seriyor.

Başkahraman Profesör James Howard Smith, torunlarına salgının nasıl başladığını ve insanlığın bu büyük felaketle nasıl yüzleştiğini anlatırken toplumun ne kadar kırılgan olduğunu ve medeniyetin ne kadar hızlı çözülebileceğini ortaya koyuyor. London bu eserinde, insan doğasının vahşi yanını, hayatta kalma içgüdüsünü ve medeniyetin pamuk ipliğine bağlı olduğunu ustalıkla işliyor diyebiliriz.

“Kitabı okudum ve beğendim. Kitap 1900’lü yıllarda yazılmasına rağmen günümüzü nokta atışı anlatan bir kitap. Yazar sanki 1900’lü yıllardan o zaman günümüze ışınlanmış veya günümüzde yaşamış ve tekrar 1900’lü yıllara geri dönmüş izlenimini yaratıyor. O günlerden bugünleri nasıl görmüş ve nasıl tahmin etmiş ise tahminleri harfi harfine doğru çıkmış. İnsanın ağzı açık kalıyor. Herkese tavsiye ederim.”

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Atomik Alışkanlıklar- James Clear

Küçük değişiklikler, büyük sonuçlar...

James Clear'in Atomik Alışkanlıklar kitabı, küçük alışkanlıkların nasıl büyük değişimlere yol açabileceğini anlatan bir kişisel gelişim rehberi adeta. Clear, kitabında alışkanlıkların gücünü ve etkisini açıklayarak davranışlarımızı ve rutinlerimizi nasıl olumlu yönde değiştirebileceğimizi gösterir. Kitap, dört aşamalı bir alışkanlık modeli sunar: ipucu, istek, tepki ve ödül.

Bu model üzerinden kötü alışkanlıkların nasıl kırılacağını ve iyi alışkanlıkların nasıl inşa edileceğini ayrıntılı bir şekilde açıklıyor. Pratik öneriler, bilimsel araştırmalar ve gerçek yaşam örnekleriyle desteklenen kitap, bireylerin küçük ama sürekli iyileştirmeler yaparak uzun vadede büyük başarılar elde etmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor. Atomik Alışkanlıklar, kişisel ve profesyonel yaşamda daha iyi sonuçlar elde etmek için etkili bir rehber niteliğinde.

“Alışkanlıklar kazanmak veya değiştirmek için gerçekten ufuk açıcı, farklı bakış açısı ve gayret kazandıran bir kitap. Aa ne kadar basitmiş dedirten cinsten. Sağda solda klasik motivasyon videoları, kitapları gibi değil, gerçekten ayağı yere basan taktikler var. Sıkılmadan bölüm bölüm okuyabileceğiniz, her bölüm sonunda tekrar mahiyetinde özetlerin olduğu bir kitap. Kısaca bu kitap nedir dersem; ufaktan, basitten başlatıp yukarıya doğru yavaş ve istikrarlı çıkmanın püf noktalarını veriyor. Tavsiye ederim, pişman olmazsınız.”

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Mutlu Yaşam Üzerine- Yaşamın Kısalığı Üzerine- Lucius Annaeus Seneca

Mutlu Yaşam Üzerine- Yaşamın Kısalığı Üzerine adlı eserinde Seneca, stoacı felsefenin temel prensiplerini ele alıyor. Mutlu Yaşam Üzerine’de, gerçek mutluluğun maddi zenginlikler veya dışsal başarılarla değil, erdemli bir yaşam ve içsel huzurla elde edilebileceğini savunuyor. İnsanın kendi doğasına uygun yaşaması gerektiğini, aklın rehberliğinde ve erdemin izinde bir yaşam sürdürmenin mutluluğun anahtarı olduğunu vurguluyor.

Yaşamın Kısalığı Üzerine’de ise yaşamın süresinden ziyade nasıl yaşandığının önemli olduğunu belirtiyor. Zamanın değerini bilerek, anı yaşamayı ve anlamlı bir yaşam sürdürmeyi öğütlüyor yazar. Gereksiz uğraşlar ve boş endişelerle vakit kaybetmek yerine bilgece ve erdemli bir hayat sürmenin önemine dikkat çekiyor da diyebiliriz.

“Herkesin okuması ve rafında olması gereken bir kitap. Hayatın içindeki boşluklara bakmaya çalışırken düşüp de kaybolanlar için. Bazı şeylerin kalıcı olmadığını hatırlamamız ve buna göre yaşamamız gerektiğini anlatıyor dostlar.”

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Martin Eden- Jack London

Jack London'ın yarı otobiyografik romanı Martin Eden, 20. yüzyıl başında sosyal ve ideolojik meseleler ağırlıklı içeriğiyle Amerikan edebiyatında büyük ölçüde kabul görmüş. Kitap, kendini eğiterek bir yazar olmayı başaran işçi sınıfından bir gencin hikâyesini anlatıyor. Martin Eden, zengin bir ailenin kızı olan Ruth Morse'a âşık olur ve onun sevgi ve kabulünü kazanmak için kendini geliştirmeye adar.

Yoğun bir şekilde çalışarak ve yazarak kendini eğitir, sonunda büyük bir edebi başarıya ulaşır. Ancak, bu başarı onu tatmin etmez ve beklediği mutluluğu getirmez. Martin, toplumun sınıfsal yapısını ve materyalist değerlerini sorgulamaya başlar. Kendisini aniden bulduğu yüksek sosyetede yabancı hisseder ve nihayetinde büyük bir içsel boşluk ve hayal kırıklığına kapılır, bu da trajik bir sonla sonuçlanır. Roman, bireyin toplumla olan çatışmasını ve kişisel başarı ile mutluluğun doğasını sorgulayan derin bir anlatı.

“Kitap hayatımın kitabı. Herkese hediye alınabilecek türden. Martin Eden yalnızca bir karakter değil, tüm okurların aklında sonsuza kadar rezerve yere sahip olan bir başyapıt.”

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

İnanan Beyin: İnançları Doğru Gibi Kurgulama ve Pekiştirme Süreci- Michael Shermer

İnançlar nasıl doğar, şekillenir, pekiştirilir, ayakta kalır, değiştirilir ve yok edilir? Bu kitap; psikolog, bilim tarihçisi ve dünyanın en ünlü şüphecilerinden biri olan Michael Shermer'in otuz yıllık birikiminin ürünü. Shermer'a göre beyin bir inanç motoru. Önce inançlar gelir, sonra açıklamalar. Duyu verilerinden gelen bilgiyi işleyen beyin doğal olarak önce bir kalıp arar, daha sonra bu kalıba göre anlam bulur.

İşte beynimizin noktaları birleştirerek yarattığı bu kalıplar inançlardır, inançlar bir kere oluşunca, bunları sağlamlaştırmak için kanıt aramaya başlanır. Shermer bu sürecin nasıl işlediğini göstermek için siyasetten ekonomiye, dinlerden komplo teorilerine ve doğaüstü olaylara kadar gerçek yaşamdan sayısız örnekler veriyor. En sonunda da inançlarımızın gerçeklerle bağdaşıp bağdaşmadığına karar vermek için en iyi aracın bilim olduğunu gözler önüne seriyor.

“Piyasadaki en uygun fiyatlı kitaptı ve çok da kaliteliydi.”

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

İnsanlığımı Yitirirken- Osamu Dazai

"Ben hala, ölmeyi bile becerememiş utanmaz, aptal bir hayaletten, yaşayan bir cesetten başka bir şey değildim."

Yirminci yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından, sıra dışı hayatıyla da meşhur Osamu Dazai, intiharından hemen önce tamamladığı, Japonya'nın en çok okunan romanlarından İnsanlığımı Yitirirken'de topluma dahil olmayı beceremeyen, her şeyi eline yüzüne bulaştıran, çevresindeki herkesi hayal kırıklığına uğratmaya mahkûm birinin acıklı hikâyesini anlatıyor.

Dazai'nin yaşamıyla çokça paralellik taşıyan romanda, kendini çocukluğundan beri bir başarısızlık abidesi olarak gören, aristokrat bir ailenin oğlu Oba Yozo hem evde hem de okulda büründüğü "soytarı" rolüyle var olmaya çalışıyor. Bir itiraf niteliğindeki üç bölümden oluşan hatıratında alkolizmle, geyşalarla, sonuçsuz kalan intiharlarla dolu, "utanç" yüklü yaşamının günahını çıkarıyor.

“Yazarın depresif yönünü çok iyi yansıtan, okuyucuyu da o karanlık tarafa doğru sürükleyen bir kitap. Çevirisi ve yazım dili bence çok güzel, akıcı.”

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Savaş Sanatı- Sun Zi

"Savaş, halkların başına gelebilecek en büyük tehlikedir. Ölüm kalım meydanıdır. Ya kalırsın, ya yok olursun yoludur. Çok hassas şekilde hesabı yapılmalıdır." diyor Sun Zi. Savaş Sanatı, askeri strateji ve liderlik üzerine odaklanıyor ve birçok savaş ve yönetim teorisine kaynaklık ediyor. Sun Zi kitabında savaşın temel prensiplerini anlatıyor ancak eser aynı zamanda savaşın kaçınılmazlığına ve barışın önemine de vurgu yapıyor.

Esasen Sun Zi, savaşı kazanmanın en iyi yolunun savaştan kaçınılması veya mümkünse kan dökülmeden kazanılması gerektiğini öne sürüyor. Günümüzde Sun Zi'nin öğretileri, stratejik planlama, istihbarat toplama, düşmanı anlama ve kaynakları etkili bir şekilde kullanma gibi modern savaş ve iş dünyasındaki liderlik ve strateji uygulamalarıyla bağlantılı olarak sıkça analiz ediliyor.

“Böyle taktikleri, o kadar savaşı ancak çok zeki komutanlar yapabilir ve kazanabilir. Gerçekten kitabı okuyunca normal bir insanın düşüncesiyle, dahi bir komutanın düşüncesini kolayca anlayabiliyorsunuz. En ince ayrıntısına kadar düşünmeyi, her ihtimali iyi veya kötü olacak şeyleri düşünmeyi, onların üzerinden plan yapmayı çok iyi anlatmış. Tavsiye ederim kesinlikle okuyun.”

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir: