Dünya çapında birçok insan, genellikle ailelerinin işleri nedeniyle çocukken sürekli taşınmak zorunda kalabiliyor. Tabii ki bu durum ülkemizde de çok yaygın. Özellikle memur olan ailelerde sık sık farklı şehirlere taşınma durumunu görebiliyoruz.
Şimdi ise tam olarak bu durumun psikolojik etkileri üzerinde bir araştırma gerçekleştirildi. Bilim insanları, çocukken çok fazla taşınmanın bireyin hayatının ilerleyen dönemlerini nasıl etkilediğini inceledi. Bulgular, mental sağlık açısında pek de iyi sonuçlar oluşmadığını ortaya koydu.
Çocukken çok taşınanların yetişkinken depresyona girme riski daha yüksek
Geçtiğimiz hafta içi JAMA Psychiatry üzerinden yayımlanan çalışma, çocukken ve ergenlik döneminde çok fazla taşınan çocukların yetişkinken depresyona girme riskinin daha yüksek olduğunu gösterdi. Hatta taşınmanın, bu konuda çocukken fakir olmaktan bile daha etkili olduğu görüldü.
Araştırmacılar, 1982 ila 2003 yılları arasında Danimarka’da doğmuş 1 milyon kişiden kayıtları inceledi. Sonuçlarda %2,3 civarına denk gelen 35 bin kişiye yetişkinken depresyon tanısı konulduğu görüldü. Sonrasında ise bunlar arasında 10-15 yaşları arasında birden fazla kez taşınmış olan kişilerin depresyon riskinin diğerlerinden %61 daha fazla olduğu bulundu.
Çalışmanın yazarlarından Clive Sabel da buna ilişkin yaptığı açıklamada, “Gelir açısından en yoksul topluluklardan geliyor olsanız bile taşınmamak, yani bir yerde “kalıcı” olmak mental sağlığınız için koruyucu. Zengin bir mahalleden bile olsanız, birden fazla kez taşındıysanız depresyona girme ihtimaliniz hiç taşınmamış fakir bir yerden gelenlerden daha yüksek”.
Daha da şaşırtıcı olanı, fakir mahallelerden zengin mahallere taşınanlarda da benzer sonuçlar görülmesi. Öyle ki bu kişilerde depresyon riski %13 daha fazla. Yani şartların daha iyileşmesi bile taşınmanın mental sağlığa etkisini ortadan kaldırmamış.
Bilim insanları, nedenleriyle ilgili çok fazla detaya değinmemişler. Ancak tahmin etmek zor değil. Sürekli taşınmak, bir çocuğun tam bir yere alıştığı zaman başka yere gitmesine ve tekrar oraya alışmaya çalışması anlamına geliyor. Arkadaşlarından ayrılıyor, kendini yalnız hissedebiliyor. Bu da muhtemelen yaşamının ilerleyen dönemlerini etkiliyor. Yani buradan çıkaracağımız sonuç, çocuklukta belli bir yerde olmanın gerçekten çok önemli olduğu.