Her sebze, meyve veya canlı aslında tahmin ettiğinizden çok daha fazla yeteneğe sahip. Üstelik onların yapılarında, hiç tahmin edemeyeceğiniz sırlar saklı.
Gelin, bilim insanlarının uzayda mantar yetiştirmekte neden bu kadar ısrarcı olduğuna bakalım.
Bilim insanları mantarların uzay yolculuğunu engelleme değil, ona yardımcı olma potansiyeline sahip olduğunu keşfettiler.
Dünyanın koruyucu manyetik alanının dışına çıkan çoğu canlı, uzaydaki DNA’ya zarar veren kozmik radyasyondan sağ çıkabilmek için korunmaya ihtiyaç duyar. Ancak mantarlar için durum farklıdır.
Pek çok mantar türü, yüksek düzeyde radyasyonu güvenli şekilde emen ve bazı durumlarda bu enerjiyi, büyümeyi hızlandırmak için kullanan bir pigment olan melaninin eşsiz formunu üretir.
Ayrıca birçok mantar, bozuk DNA dizilerini onararak harekete geçen güçlü onarım sistemlerine sahiptir ve bunun yanında onların dayanabileceği tek kozmik element radyasyon değildir.
Mantarların dayanıklı sporları, aşırı sıcaklıklarda hayatta kalmalarını sağlayan kalın hücre duvarlarına sahiptir.
Yine çoğu mantarın, misel ismi verilen kıl benzeri kök yapıları vardır ve büyüdükçe yakındaki tahta talaşı veya regolit gibi maddelere kolayca bağlanır.
Sonuç ise hem termal hem de radyasyona karşı koruyucu olan, şaşırtıcı derecede dayanıklı bir yapı malzemesi oluşturan yoğun, birbirine bağlı bir ağdır. Bilim insanları da mantarların sahip olduğu bu yeteneği değerlendirerek uzayda mantar habitatları oluşturmanın peşindedir.
Son olarak mantarlar, karbon açısından zengin asteroitleri toprağa çözebilen çeşitli kimyasal parçalayıcı enzimler salgılayabilir ve uzayda gerçekleşecek olumlu gelişmelerin önünü açabilir.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: