Farklı topluluklar ve bölgeler arasında ulaşım ve ticaretin gelişimine katkı sağlayan atlar, tüm bunların yanında savaşların seyrini de değiştirmiştir.
Gelin, atların ne zaman bir ulaşım aracı olarak kullanılmaya başlandığına bakalım.
At sırtında yolculuk 20. yüzyılın başlarında, otomobillerin yaygınlaşmaya başlamasına kadar en hızlı kara ulaşımı yöntemiydi.
Arkeolojik çalışmalar, insanların yaklaşık 4200 yıl önce Avrasya’da yaygın olarak ata binmeye başlandığını gösterir. Araştırma ekipleri, 475 at kalıntısının genetik verilerini inceler ve çeşitli sonuçlara ulaşır.
Bu veriler neticesinde, insanların atları yaygın olarak MÖ 2200 civarında kullanmaya başladığı ortaya çıkar. O dönemde gelişmiş yetiştirme tekniklerinin ortaya çıkmasıyla birlikte de evcil at sayısı hızlı bir biçimde artmaya başlar.
Bu konu hakkında elbette daha önce yapılmış çalışmalar da bulunmakta.
Önceki araştırmalar, atların yaklaşık 5 bin yıl önce evcilleştirildiğini öne sürer. Fakat bu yeni çalışmalarda, atların üzerine binilecek kadar evcilleştirilmediği o dönemlerde yalnızca etinden ve sütünden yararlanıldığını gösterir.
Ayrıca atların insanlarla yaşadığını gösteren en eski kanıtlar, Kazakistan sınırları içerisinde bulunmuştur. MÖ 3700 ila MÖ 3100 yılları arasına tarihlenen bulgular, çoğunlukla at kemiklerinden oluşuyordu.
Botai bölgesinde bulunan bu kemiklerin başta sadece insanlar tarafından avlanan atlara ait olduğu düşünülmüştü. Hayvanlar öldürülmüş, etleri yenmiş ve kemiklerinden çeşitli aletler yapılmıştı.
Bu kadar eski olmasa da yine binlerce yıl öncesinden kalan benzer bulgular, Moğolistan yakınlarında da bulundu. Bu nedenle atı ilk evcilleştirenlerin Hint-Avrupa insanları mı, Proto Türk ya da Proto Moğollar gibi antik Orta Asya halkları mı olduğu henüz tartışma konusu.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: