Uçsuz bucaksız evrende yalnız olup olmadığımız sorusu hâlâ daha aydınlatılamamış bir gizem.
1977 yılında, Carl Sagan ve ekibi bu gizemi çözebilmek adına Voyager uzay aracı ile dünya dışı varlıklara bir selam göndermeye karar vermişlerdi.
Bu selam, “Altın Plak” olarak bilinen ve uzaya fırlatılan bir plakta yer alıyordu.
Peki bu plağın içinde neler vardı ve söz konusu plak neden bu kadar önemliydi?
Altın Plak, insanlığın çeşitliliğini, kültürel zenginliğini ve doğal güzelliklerini yansıtan bir zaman kapsülü olarak tasarlanmıştı.
Yani plağın içinde, bizleri en iyi temsil edecek olan, insanlığın bugüne kadar ortaya koyduğu değerleri gösteren öğeler yer alıyordu ve bu öğleler hassasiyetle seçilmişti.
Ansel Adams'ın Golden Gate Köprüsü fotoğrafı, Bach'ın Brandenburg Konçertosu'ndan bir bölüm, cırcır böceklerinin ve kurbağaların sesleri, farklı dillerde selamlamalar ve hatta bir filin sesi yer aldı.
İnsanlığın yaratıcılığını ve dünyamızın zenginliğini temsil eden bu mesaj, âdeta bir şişe içinde denize bırakılan bir not gibi uzayın derinliklerine gönderilmişti.
Müzik seçiminde yaşanan en ilginç durumlardan biri, pop müziğin efsanevi grubu The Beatles’ın bir şarkısının listeye alınamamasıydı.
Carl Sagan ve ekibi, The Beatles’ın “Here Comes the Sun” şarkısını da plağa dahil etmeyi planlamıştı.
Güneş sistemi temasıyla uyumlu olan bu şarkı, evrensel bir çekiciliğe de sahip olduğundan plakta yer alması için oldukça uygundu.
Ancak, Beatles’ın tüm üyeleri bu fikre sıcak baksa da şarkının telif haklarına sahip olan şirketin buna izin vermemesi nedeniyle şarkı plakta yer alamadı.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: