Bilime Göre Evlilik ve Mezuniyet Gibi Hayatımızdaki Dönüm Noktaları Kişiliğimizi Değiştiriyor mu?

Hayatın akışı boyunca insanlar çeşitli deneyimler ve olaylar yaşarlar. Peki, hayatımız boyunca yaşadığımız önemli dönüm noktaları kişiliğimizi değiştirme gücüne sahip mi? Bilimin bu soruya verdiği yanıtı sizlere iletiyoruz.

2023 yılında yayımlanan “Life Events and Personality Change: A Systematic Review and Meta-Analysis” (Yaşam Olayları ve Kişilik Değişimi: Sistematik Bir İnceleme Ve Meta-Analiz) isimli güncel bir araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.

Araştırma, kişilerin hayatları boyunca yaşadığı önemli olaylarının onların kişilikleri üzerinde yarattığı değişimi tespit etmeyi amaçlıyor.

İlk olarak araştırmanın metodolojisine bir göz atalım.

[GIPHY:MhzlAePsBZndYxviCy][/GIPHY]

Bir meta-analiz olan bu araştırma, daha önceden belirlenmiş 44 farklı çalışmanın toplam 121.187 kişilik örneklemi üzerine gerçekleştiriliyor.

Araştırmaya dahil edilen çalışmaların, kişilerin hayatlarında yaşadığı olayların kişilik değişimleri üzerindeki etkilerini değerlendiren boylamsal ve nicel araştırmalar olduğu belirtiliyor.

Bu doğrultuda, Beş Büyük Kişilik Özellikleri (Big Five Personality Traits) kapsamında ele alınan duygusal istikrar, dışa dönüklük, açıklık, uyumluluk, sorumluluk, ayrıca yaşam memnuniyeti ve benlik saygısını gibi değişkenler araştırma kapsamında inceleniyor.

İncelenen temel hayat olayları arasında yeni bir ilişkiye başlama, evlilik, çocuk doğumu, ayrılık, boşanma, işten çıkarılma ve emeklilik gibi önemli dönüm noktaları inceleniyor.

Bulguları incelemeye başlayabiliriz. Bireylerin yeni bir ilişkiye başlamasının yaşam memnuniyetleri üzerinde artışa sebep olduğu görülüyor.

[GIPHY:6NQHNhWLHPv0fvCujo][/GIPHY]

Yeni bir ilişkiye başlandığında kişilerin yaşam memnuniyetleri üzerinde küçük ama anlamlı bir etki olduğu görülüyor.

Evliliğin ise, kişilerin açıklıkları bağlamında bir azalmaya sebep olduğu görülüyor.

Başka bir deyişle, bireylerin evlendikten sonra daha az maceracı ve yenilikçi olma eğiliminde oldukları görülüyor.

Çocuk doğumu açısından bakıldığındaysa, çocuk sahibi olan kişilerin dışa dönüklüklerinde düşüş olduğu görülüyor. Yani, yeni ebeveynlerin sosyal etkileşimlere karşı daha az istekli oldukları gözlemleniyor.

Boşanma sonrasındaysa kişilerin sorumluluk duygusunda artış ve yaşam memnuniyetlerinde kısa vadeli düşüşler olduğu görülüyor.

Mezun olmanınsa kişilerin duygusal istikrar ve sorumluluk duygusunda artışa sebep olduğu görülüyor.

[GIPHY:mwaRbcBH4NbE3qIcUs][/GIPHY]

Bireylerin, mezuniyet sonrası yeni sorumluluklar üstlenmeye ve daha planlı bir yaşam sürmeye eğilimli olduğu ve yaşam memnuniyetlerinde bir artış olduğu belirtiliyor.

İlk işe başlama açısındansa, bu olgunun bireylerin sorumluluk düzeylerinde duygusal istikrar ve dışa dönüklükte artışa sebep olduğu tespit ediliyor.

İşsiz kalmak ise, kişilerin yaşam memnuniyetinde, duygusal istikrar ve sorumluluk duygularında belirgin bir düşüşe sebep oluyor.

Emekliliğinse, kişilik özellikleri üzerinde önemli bir etkisi olmadığı gözlemleniyor.

Özetle, bu bulgular kişilerin hayatlarında yaşadığı önemli olaylarının kişilik özellikleri üzerinde üzerinde belirgin değişimlere sebep olabileceğini bilimsel bir temelde kanıtlıyor.

Tabii her bilimsel araştırmada olduğu gibi bu araştırmanın da bazı kısıtları olabileceğini ve kendi örneklemi kapsamında genelleştirmenin daha doğru olacağını belirterek içeriğimizi noktalayalım.

Kaynak: Sage Journals

Bilimsel makalelerin ışığında kaleme aldığımız ilginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: