Kendine Reset Atarak “Ölümsüz” Ünvanını Almış Bu Denizanası Türü Nasıl Oluyor da Sonsuza Kadar Hayatta Kalabiliyor?

Bir düşünün: sonsuz gençlik hayaliyle dolu dünyamızda, bir canlı var ki gerçekten de "ölümsüz" ünvanına layık görülmüş. Evet, doğru duydunuz!

Karayip Denizi ve Akdeniz’de yaşayan küçük bir denizanası türü olan Turritopsis dohrnii, diğer adıyla ölümsüz denizanası, bilinen biyolojik yapısıyla âdeta doğanın zaman makinesi gibi işliyor.

Peki, bu minik denizanası nasıl oluyor da yaşam döngüsünü başa sarabiliyor?

Biyolojik olarak ölümsüz kabul edilmesinin nedeni oldukça ilginç.

Bu denizanası türü; zarar gördüğünde, yaşlandığında ya da çevresel stres altındayken olağanüstü bir yetenek sergiliyor: kendini gençleştirebiliyor!

Normalde bir denizanası, yaşam döngüsünde polip evresinden medusa evresine geçer ve yaşamı bu şekilde sonlanır. Ancak Turritopsis dohrnii için bu döngü geri sarılabiliyor.

Yani yaşlı bir medusa, kendini polip aşamasına geri döndürüp yeniden genç bir denizanasına dönüşebiliyor. Bu süreç "transdifferentiation" adı verilen bir biyolojik mekanizmayla gerçekleşiyor.

Özetle, bu süreç hücrelerin kendini farklı bir tür hücreye dönüştürmesini sağlıyor ve denizanası âdeta "yeniden doğuyor."

Gerçekten ölümsüz mü?

Her ne kadar bu muazzam biyolojik yetenek ona "ölümsüz" ünvanını kazandırsa da Turritopsis dohrnii'nin gerçek anlamda ölümsüz olup olmadığını söylemek zor.

Doğal düşmanlar, hastalıklar ya da çevresel tehditler bu denizanasının hayatını sona erdirebilir. Ancak biyolojik yaşlanmadan kaynaklı ölüm bu denizanası için pek de olası değil.

Hayatta kalma koşulları uygun olduğu sürece, bu küçük denizanası yaşamını yeniden ve yeniden başlatabilir.

Bilim insanları, bu inanılmaz yeteneği anlamak için yıllardır çalışıyorlar.

[VIAIMAGE][IMAGE:/images/editor/default/0004/49/a4c967d81edcb1dfea448ceb055b749532b835f1.jpeg][/IMAGE][VIA:Farklı yaşam evreleri][/VIA][/VIAIMAGE]

Eğer bu denizanasının gençleşme mekanizması insanlar üzerinde de uygulanabilir hâle getirilebilirse, yaşlanmayı yavaşlatan ya da durduran yeni tedavi yöntemleri keşfedilebilir. Bu yüzden de bilim insanları hasarlı dokuyu yeniden onarmak ve yenilemek için yeni yollar arıyor.

Tabii ki bu, bilim kurgu filmlerinden fırlamış bir hikâye gibi görünebilir ama bilim, her geçen gün sınırlarını zorlamaya devam ediyor.

Kim bilir, belki bir gün bu denizanasının sırrı sayesinde insanlık da biyolojik yaşlanmayı kontrol altına alabilir.

Kaynaklar: American Museum of National History, National History Museum, The Biologist

Denizanaları hakkında daha fazlası için: