Uzaya çıkan astronotlar, bambaşka bir deneyim yaşıyor. Yer çekimsiz ortam sebebiyle günlük, çok sıradan aktiviteler bile epey farklı olabiliyor. Mesela ağlamak…
Hiç düşündünüz mü? Yer çekimsiz ortamda ağlamak nasıl olur? Göz yaşları aşağı doğru süzülüyor mu yoksa boşlukta asılı mı kalıyor?
Astronot Chris Hadfield, bu sorunun cevabını uygulamalı olarak göstermişti.
Kıdemli bir Kanadalı astronot olan Chris Hadfield, plastik bir tüpteki içme suyunu, gözyaşı gibi gözlerinin dibine sürmüştü ve uzayda ağlamanın nasıl bir şey olduğunu bu şekilde izletmişti.
Damlalar, gözün etrafında daha büyük bir birikinti oluşturuyordu. “Göz yaşı” arttıkça birikinti de büyüyordu. Hadfield’ın sözleriyle: “Ağlamaya devam ettikçe burnunuzdan geçip diğer gözünüze kadar giden daha büyük bir su topu oluşur.”
Yer çekimi olmadığı için, damlalar düşmüyor.
Gördüğünüz üzere damlalar biriktikçe gözün dibinde birleşerek orada kalıyor. Aşağı doğru süzülmüyor. Astronot Hadfield, bu durum için şöyle diyor: “Uzayda ağlamanın en büyük farkı, gözyaşlarının düşmemesi. Bu yüzden yanınıza bir mendil alın!”
Özetlemek gerekirse mikro yer çekiminde gözyaşları, Dünya’da olduğu gibi düşmüyor. Ne kadar ağlarsanız, yüzünüzde o kadar birikiyor.
Uzay meraklıları için daha fazlası: