İpekyol’un Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın'ın İş Hayatındaki Büyük Pişmanlığının Öyküsü (Çok Temel Bir Noktayı Atlamış!)

İş hayatında her şey planlandığı gibi gitmeyebiliyor. Bu içerikte, İpekyol’un Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın’ın hayatında bir dönüm noktası olan pişmanlığından bahsedeceğiz.

İpekyol Group, İpekyol, Machka ve Twist gibi büyük giyim markalarını bünyesinde barındıran ve Türkiye'nin moda sektörüne yön veren şirketlerimizden biri.

Kaliteli ürünleri ve yenilikçi tasarımlarıyla kendine sadık bir müşteri kitlesi oluşturan bu şirketin başarının ardındaysa Yalçın Ayaydın’ın vizyonu ve liderliği yatıyordu.

Fakat 2008 yılında Yalçın Ayaydın, sonradan pişman olacağı büyük bir karar aldı!

Yalçın Ayaydın, aldığı karar kapsamında şirketini İtalyan moda devi Miroglio ile birleştirerek yönetimi profesyonellere devretmeyi seçmişti.

O güne kadar bir aile şirketi olarak yoluna devam eden İpekyol, Machka ve Twist markaları artık uluslararası bir yapıdaydı.

Bu kararın ardındaysa Yalçın Ayaydın’ın şirketini küresel bir markaya dönüştürme hayali yatıyordu.

Yıllar boyunca şirketin büyümesinde büyük emeği olan Ayaydın, daha büyük bir amaca ulaşmak için dümeni bırakmaya karar verdiğinde kimse bu kararın sonuçlarının neler olacağını tahmin edememişti…

Ancak birkaç yıl sonra yaşananlar, Ayaydın’a hiç beklemediği bir ders verecekti.

İlk başlarda her şey yolundaydı. Yalçın Ayaydın yeni iş fırsatları peşinde koşuyor, şirketin büyümesini uzaktan keyifle izliyordu.

Fakat bir süre sonra tablo değişmeye başladı. Rakamlar yavaş yavaş negatife dönmeye başlamıştı.

Şirketin finansal göstergeleri alarm veriyordu ve işlerin kötüye gittiğini gören Yalçın Ayaydın, yeniden harekete geçmek zorunda kalmıştı.

Şirketin yönetimini profesyonellere bırakmanın faydalı olduğunu savunsa da bu deneyim ona çok önemli bir şeyi öğretmişti.

Evet, işi profesyonellere bırakmak zamanı daha verimli kullanmak için harika bir yoldu fakat bu durum, bayrağı devrettiğiniz kişi şirkete bağlı değilse ve hem kurum hem de marka kültürünü anlamıyorsa oldukça riskli bir karara dönüşebilirdi.

Kendisinin konu ile ilgili ifadeleriyse şu şekilde; “Yönetim kurulunda alınan kararları takip ettiğiniz sürece; işi profesyonellere bırakmak ve süreci takip etmek aslında büyük bir nimet. Çünkü bunu yapabildiğinizde çok daha fazla boş vaktiniz oluyor ve yeni iş fırsatları geliştirebiliyorsunuz. Ancak şirketin başına gelecek kişiye, içiniz rahat bir şekilde bayrağı teslim edebilmeniz için çekirdekten birilerini yetiştirmelisiniz.”

Özetle, Yalçın Ayaydın’ın bu tecrübesi, ona sadece iş dünyasında değil, liderlik konusunda da değerli bir ders verdi ve profesyonel yönetim ne kadar önemli olsa da bir şirketin ruhunu ve kültürünü koruyacak liderlerin yetiştirilmesinin de ne kadar kritik olduğunu gün yüzüne çıkarttı.

Kaynak: Capital

Türk şirketleriyle ilgili diğer içeriklerimiz: