Tamamıyla gözünüzde Büyükada canlanacak çünkü Mackinac Adası da doğa tutkunları için cennet ve nostaljik atmosferiyle dikkat çekiyor.
Kardeş ada mı olsalar acaba? Neyse konumuza dönelim ve bu adadaki yasağın asıl sebebine bakalım.
Mackinac Adası'nın araba yasağı 1898’den beri geçerli.
O yıllarda adaya ilk motorlu araç geldiğinde köy konseyi bu durumdan rahatsız oldu. Onlar, arabaların atlarını korkuttuğunu söylediler.
Hem adanın doğasını bozduğunu hem de atların rahatsız olduğunu düşünerek dilekçe verdiler. 6 Temmuz 1898’de gelen yasakla beraber de adanın arabasız hayatı başladı ve bugüne kadar da devam ediyor.
Amerika’nın motorlu taşıtlara izin verilmeyen tek eyalet otoyolu.
Eşsiz manzaraları, sık ormanlık alanları, tarihi yapılarıyla zamana meydan okuyan bir tabloyu andıran adada araba olmamasının bir diğer nedeni de ada sakinlerinin yaşamı.
Yollarda arabaların dolaşmamasından dolayı insanlar bisikletleriyle özgürce gezebildiği gibi yollarda hem rahatlıkla yürüyorlar hem de çocuklar güvenle sokakta oynayabiliyorlar.
Adada ulaşım tabii ki sadece bisikletle değil at arabalarıyla da sağlanıyor. Her ne kadar Büyükada’da atlarla ulaşım kalksa da Mackinac Adası’nda devam ediyor.
1960’ta eyalet yasasına bazı arabalar dahil edildi.
Motorlu taşıt düzenlemesinde bazı istisnalar var tabii ki. O da sadece acil durum araçları için. Adada bir polis arabası, bir ambulans ve iki itfaiye aracı bulunuyor.
Ancak bu arabalar dışında herhangi bir aracın girişine izin yok. Bu yüzden de adaya gezmeye gelenlerin bile arabalarını feribot iskelesine bırakması ve ada seyahatine arabasız devam etmeleri gerekiyor.
Eğer olur da bir gün yolunuz bu adaya düşerse modern dünyanın hızına küçük bir ara verip doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
Yasaklarla alakalı diğer ilgi çekici içerikler: