Ülke, giderek yok oluyor. Üstelik bunu bile isteye yapıyorlar!
Peki ama nasıl?
Krizin temelinde doğurganlık oranının son yıllardaki ciddi düşüşü.
2023 verilerine göre bu oran, 0.72 seviyelerine gerileyerek dünya çapında en düşük seviyeye ulaşmış durumda. Bu rakam, bir ülkenin nüfusunun sabit kalabilmesi için gerekli olan 2.1 oranının çok altında. Güney Kore hükûmeti, nüfus artışını teşvik etmek için yıllardır büyük çabalar harcıyor. 20 yılda yaklaşık 270 milyar dolar harcanmış olmasına rağmen doğurganlık oranı istenilen seviyelere ulaşamadı.
Devlet, ailelere teşvik bile sağlıyor: Kreşler ücretsiz hâle gelmiş, eğitim masraflarını karşılanmış durumda olsa bile tüm bu çabalara rağmen halkın çocuk sahibi olma isteği artış göstermiyor. Bu da ülkenin nüfusu açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Birleşmiş Milletler’e göre 2100’e gelindiğinde Güney Kore’nin nüfusu 52 milyondan 27 milyona düşebilir. Ki bu da nüfusun yarısından fazlasının kaybolması anlamına geliyor. Bu demografik düşüşün, ülkenin sosyal yapısı, ekonomik gücü ve kültürel dinamikleri üzerinde büyük etkileri olabilir.
Güney Kore’nin yaşadığı bu nüfus krizi, aslında global bir sorun.
Birçok gelişmiş ülkede doğurganlık oranları düşse bile Güney Kore, bu durumu en uç noktada yaşayanlar arasında. Ekonomik belirsizlik, yüksek yaşam maliyetleri ve iş-özel yaşam dengesi gibi faktörler, ülkede aile kurmaya set çekmiş durumda.
Yaşlanan nüfus, iş gücü açığı, sağlık sistemine yük ve sosyal güvenlik sorunları gibi büyük sorunlar Güney Kore’nin ilerleyen yıllarda karşılaşacağı en basit sorunlar olarak görünüyor. Çünkü azalan nüfusla başa çıkmak, en az artan nüfusla çıkmak kadar zor.
İlginizi çekebilir: