İnsan algısı başta olmak üzere çeşitli sebepleri var. Yani bir arabadaki her detay yine sürücülerin konforu için düşünülüyor.
O zaman dairesel tasarımın hayatımızı ve arabaları nasıl etkilediğine yakından bakalım.
Bi’ “Böyle gelmiş, böyle gider.” durumu da var.
Otomobillerin üretildiği ilk dönemlerden beri karşımıza hız ve devir göstergeleri dairesel formda çıkıyor. Geleneksel tasarım, sürücülerin araç bilgilerini hızlı ve doğru şekilde okuyabilmesi için standart hâle gelmiş durumda.
Dairesel göstergeler ile aslında ibrenin konumuna bakarak anında bilgi ediniyoruz. İbrenin saat 12 yönünde olması, ideal bir değeri temsil ederken bu alışkanlık, dijital ekranların yaygınlaşmasıyla da devam etti.
İnsan algısında dairesel tasarımın avantajları neler?
Beynimiz, görsel bilgiyi işlerken belirli kalıpları baz alıyor. Dairesel göstergeler de beynimizin analog veriyi hızlı şekilde anlamlandırmasına yardımcı oluyor.
İbrenin hareketi ve konumu, sayısal veriden daha hızlı bir şekilde hız veya devir gibi bilgileri algılamamızı sağlıyor. Bu nedenle, dijital ekranlarda bile dairesel tasarımlar kullanılarak, sürücünün bilgiye erişim hızı artırılıyor ve dikkat dağınıklığı en aza indiriliyor.
Estetiği ve marka bilinirliğini de hesaba katmak lazım.
Otomobil tasarımında dairesel çizgiler, estetik bir denge de sağlıyor. Birçok otomobil markası, gösterge paneli tasarımlarını marka kimliklerinin bir parçası olarak görüyor ve bu formu koruyarak araçlarının tanınabilirliğini de arttırıyor.
Günümüzde dijital ekranların gelişmesiyle markalar, formdan vazgeçmese de teknolojiyi işin içine dahil ediyor. Özellikle 3 boyutlu gösterge panelleri ve artırılmış gerçeklik destekli head-up display (HUD) sistemleri, sürücülere daha fazla bilgi sunarken, dikkat dağınıklığını en aza indirmeyi hedefliyor.
Teknoloji hız kesmeden ilerlerken bakalım gelecekte hangi yenilikçi gösterge tasarımları karşımıza çıkacak.
İlgili içeriklerimiz: