Teknolojinin ve Mimarlığın Şaheseri Olarak Adlandırılan Shenzhen Fintech Enstitüsü'nü Diğer Tüm Kulelerden Ayıran Benzersiz Özellikleri

Teknolojinin gelişmesi her alanda olduğu gibi mimarlıkta da karşımıza birçok şaheser çıkarıyor. Bunlardan biri var ki resmen geleceği yeniden tasarlıyor. Bahsettiğimiz yer Çin’in teknoloji üssü Shenzhen'de bulunan Shenzhen Finansal Teknoloji Enstitüsü.

Dünyaca ünlü Mimar Zaha Hadid'in imzasını taşıyan Shenzhen Finansal Teknoloji Enstitüsü, sıradan bir kuleden çok uzakta, âdeta inovasyonun ve sürdürülebilirliğin somut ifadesi.

2025’te bitmesi planlanan bu yapının, inşaat aşaması bile dikkat çekecek türden, hele ki özellikleri zaten arşa çıkmış durumda. Bakalım bu binayı öne çıkaran mimari özelliklerde neler var.

Şehrin dijital gelişmelerdeki başarısını garantileyen bina olarak nitelendiriliyor.

200 metre yüksekliğinde ve 4 bodrum katıyla 46 kat olarak karşımıza çıkan bu etkileyici kule, Çin’in hızla büyüyen finans ve teknoloji sektörüne hizmet vermek için tasarlandı.

Enstitünün mimarisi kadar iç yapısı da dikkat çekiyor. Binada araştırma laboratuvarları, teknoloji transfer merkezleri, veri merkezleri ve eğitim kampüsü gibi birimler bulunuyor.

Şehrin en yoğun bölgelerinden Futian'da, 76.000 metrekarelik dar bir arsada konumlanan yapı, çevresindeki kentsel dokuya duyarlı şekilde şekillendirilmiş.

Binanın tasarımında biyoklimatik prensipler ön planda.

Önce “Biyoklimatik nedir?” onu açıklayalım. İnsanların bulunduğu ortamda sıcaklıktan yana şikâyet etmemesi demek. Bu da yıllık güneş ışığı rotaları dikkate alınarak, kütlede setlemeler yaparak kentin sokaklarına ve kamusal alanlarına ulaşan doğal ışığı optimize etmek anlamına geliyor.

Bunun yanı sıra cephede kullanılan siyah ve bronz tonlarındaki dikey ve açılı cam paneller de amaca hizmet ederken aynı zamanda hem geometrik formunu vurguluyor hem de estetik derinlik katıyor.

İçi, dışı her şeyi düşünülmüş.

İç mekânda karşımıza katlar arası etkileşimi arttırmak amacıyla iç avlular ve atriyumlar çıkıyor. Buradaki bitki örtüsü, hava kalitesini iyileştirirken çatıdaki bahçeler, etkinlikler ve dinlenmek için alanlar sunuyor.

Dış kabuk ise gölge sağlayan kanatlar ve yüksek performans sunan yalıtım malzemeleri ile donatılmış. Cephenin bileşenlerinin her biri güneş ısı kazanımını minimize edilecek şekilde tasarlanmış.

Yapının tasarımında yapay zekâ da kullanılmış.

Akıllı bina sistemi olmadan olmazdı. Kullanıcı hareketlerini ve doluluk seviyelerini analiz edecek yapay zekâ, verilere göre enerji verimliliğini maksimize edecek. Hibrit doğal havalandırma sistemi ve yapay zekâ birleşmesiyle de gün boyu değişen koşullara uyum sağlanacak.

Geri dönüştürülmüş çelik ve yerel kaynaklı malzemelerin kullanımı da binanın karbon ayak izini azaltıyor.

Yani gördüğünüz gibi binada yok yok! Mimari başyapıt olmasının yanı sıra inovasyon, sürdürülebilirlik ve iş birliğini bir araya getiren çağdaş bir anlayış ürünü olarak yükseliyor.

Kaynaklar: Zaha Adid Architects, Arch Daily, Parametric Architecture, Archinect

Konu mimari olunca dikkatinizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: