Uzaydan Bile Görülen Devasa Bingham Kanyonu Neden 118 Yıldır Kazılmaya Devam Ediliyor?

Bingham Kanyonu, diğer adıyla Kennecott Bakır Madeni, ABD'nin Utah eyaletinde yer alan, Dünya üzerindeki en büyük açık ocak madenlerinden birisi. Burada 1906’dan beri bakır çıkarılıyor ve bu çukur, her geçen yıl büyümeye devam ediyor.

Uzaydan bile rahatlıkla görülen bu çukur, 27 bin dönümlük bir araziyi kaplayacak kadar büyüklüğe sahip.

Yalnızca bakır değil, molibden, gümüş ve altın da üretiliyor. Peki 100 yılı aşkındır kazılan bu çukur, nereye kadar kazılacak?

Kanyon, Salt Lake City’nin yaklaşık 30 km güneybatısında, Oquirrh Dağları’nda yer alıyor.

Çapı yaklaşık 4 km, derinliği ise 1,2 km’yi bulan kanyon, insan yapımı olarak dünyanın en büyük kazı alanlarından birini oluşturuyor. Madeni ise bugün, Rio Tinto Group’un alt kuruluşu Kennecott Utah Copper Corporation işletiyor.

1906’da başlayan madencilik, Utah'ın en önemli sanayi simgelerinden biri olmasının yanı sıra bölgenin zengin madencilik tarihinin de bir parçasını oluşturuyor. Madenciliğin ilk kez 1848'de, Sanford ve Thomas Bingham adlı iki Mormon kardeşin kanyon boyunca sığırlarını otlatırken bakırı keşfetmeleriyle başladığı biliniyor.

Tabii hemen madenciliğe başlanmamıştı.

Madencilik, bölge keşfedildikten yıllar sonra, 1863'te başladı. 1800'lerin sonlarına doğru ise açık ocak madenciliği teknolojisinin gelişmesiyle madenin operasyonları hız kazandı, Kennecott, modern madenciliğin yöntemlerini kullanarak hızla büyüdü.

1912’de, dünyanın en büyük madencilik kompleksi olarak kabul edilen Kennecott, II. Dünya Savaşı sırasında ise birçok madenden sağ kurtulabilen nadir yerlerden biri olmayı başarmıştı. Zamanla da dünya çapında büyük bir üretim merkezi hâline gelen bölgede 19 milyon tondan fazla bakır üretildi, hâlâ da devam ediliyor.

Bu kadar büyük bir madencilik operasyonunun çevreye etkileri de tartışma konusu.

İşlemler sırasında çevreye verilebilecek rahatsızlıklar tahmin edersiniz. Bütün bunların yanında toprak, hava ve su kirliliği de cabası. Üstelik madencilikten ötürü arazinin yapısı da geri dönülemez bir hâl almış durumda.

Bingham Kanyonu’nun şekillenme sürecinde, madenin yüzeyi, çevresindeki doğal araziden tamamen farklı bir renge bürünmüştü. Madenin zemininde görülen açık toprak tonları ve etrafındaki bitki örtüsünden yoksun geniş alanlar, çevredeki yeşillik ve doğal topografyadan oldukça farklı. Bu güçlü görsel kontrast ise bölgenin uzaydan bile kolayca fark edilmesini sağlıyor.

Şu anda yalnızca üretim merkezi değil, aynı zamanda turistik bir bölge.

Utah’ın madencilik tarihini ve teknolojilerini tanıtan bir turistik cazibe hâline gelen bölge, 2013’te yaşadığı bir heyelan sonucunda geçici olarak ziyaretlere kapatılsa da hâlâ turist çekmeye devam ediyor.

Utah’ın ekonomisinde ve kültüründe önemli bir yer tutan Bingham Kanyonu, “güvenli madenciliğin” sağlandığı bir bölge olarak da adını duyurmaya devam ediyor.

Kaynaklar: Intermountain, Mining Technology, Utah

İlginizi çekebilir: