161 Senedir Giriş Yasak Olan, 50 Kişinin Yaşadığı Gizemli Adanın Sır Perdesinin Ardında Ne Var?

Bir ada düşünün ki oraya girmeniz yasak ancak net olmamakla birlikte içerisinde 25 ila 50 kişi yaşıyor. Peki bu adada tam olarak ne var?

Hawaii takımadalarının en küçük yerleşim adası Niihau’ya 150 yıldan uzun süredir girmek yasak. 

Üstelik adada cep telefonu yok, radyo yok, asfalt yol yok, dükkân yok para diye bir şey yok… Zaman yolculuğu yapılmış bir yer gibi. Bakalım bu adanın akıbeti neymiş?

Ada, 150 yıldan uzun süre önce bir kaptanın eşi tarafından satın alındı.

Eski dönemlerde ada, Kral Kamehameha I’in yönetimindeydi ve yaklaşık 1000 Hawaii’li orada yaşıyordu.

Bir deniz kaptanının eşi olan İskoç Elizabeth McHutcheson Sinclair; 1864 senesinde adayı satın almak için 10 bin dolarlık altın ve bir kuyruklu piyano verdi.

Hawaii Krallığı’ndan Niihau adası, artık ailenin özel mülküydü. Yerlilerin de yaşamasına izin verilmişti.

Ailenin ihtiyaç duyabileceği her şey, adada vardı. Koyunlar, inekler, tavuklar, samanlar, tahıllar, kitaplar, kıyafetler ve tabii bir de kuyruklu piyano.

Günümüzde hâlâ giriş yasak.

Kardeş adalardaki medeniyetler gelişmesine rağmen Niihau’da her şey aynı kaldı. Asfalt yol yok, akan su yok, iç tesisat yok, dükkân yok, resmî bir tıbbi bakım ya da kolluk kuvvetleri yok… Sadece yakın zamanda güneş enerjisiyle elektrik getirildi.

Adalılar ise adanın batı tarafındaki Puwai adlı küçük bir köyünde beraber, kira ödemeden yaşıyor.

Adaya giriş, hâlâ adanın sahibi; Elizabeth’in 2 kuşak sonra gelen torunu Keith Robinson ve Bruce Robinson’un özel izniyle yapılabiliyor. Soyadlarının Robinson olması da eğlenceli bir tesadüf.

Adanın tamamına olmasa da ufak tefek ziyaretler yapılabiliyor.

Aile tarafından tıbbi acil durumlar için satın alınan helikopter, daha sonra adaya mini turlar için kullanılmaya başlandı. Ancak adanın tamamına değil, en kuzeydeki bozulmamış plaja birkaç saatliğine izin veriliyor. Gelenlerin ise köyle ve yerlilerle hiçbir temasının olmaması gerekiyor.

Ayrıca Niihau, dünyanın en vahşi ve ücra dalış noktalarından bazılarını bünyesinde barındırıyor. Köpekbalıklarına, foklara ve deniz kaplumbağalarına ev sahipliği yapıyor. Bazı dalış şirketleri, yaban domuzu ve yabani koyunların gizlice görülebilmesi için turistleri kıyıya yakın bir bölgeye gizlice sokuyor fakat karaya çıkmanın ağır yasal sonuçları var.

Tabii kalacakları bir yer de olmadığından bu tür faaliyetler günübirlik yapılıyor.

Adada kaç kişinin yaşadığı net değil.

Adada yaşayanlar, diğer Hawaii’liler gibi Amerikan vatandaşı kabul ediliyor. 2010 nüfus sayımına göre 180 yerli varken tanıklar sadece 25 ila 50 kişinin yaşadığını söylüyor.

Yerliler, adanın sahibi olan ailenin kurallarına uymak zorunda. Mesela alkol veya sigara yasak. Erkekler, sakal veya uzun saç bırakamıyor. Üstelik yerlilerin medyaya Niihau adası hakkında konuşması yasak.

Eğer yerliler bir sebepten adadan uzaklaşmak gerekirse ve uzun süre gelmezlerse, artık yabancı sayılıyorlar, adaya giremiyorlar. Bu denetlemeyi ise Leiana Robinson yapıyor.

Adada konuşulan dil ise İngilizce resmî dil olmadan önce konuşulan bir Hawaii lehçesi.

Niihau, satılacak gibi durmuyor.

Robinson'lar, adanın çevresindeki balıkçılığın artmasıyla basına şöyle bir açıklama yapmıştı: "Burası özel mülk ve sizler izinsiz giriyorsunuz. Üzgünüm ama elinizde ne varsa el koyma hakkımız var. Sizin gelip yemeğimizi almaya hakkınız olduğunu düşündüren ne?"

Ayrıca Robinson'ların Ni'ihau'yu satma olasılığı düşük. Söylentiye göre, Başkan Roosevelt tarafından Birleşmiş Milletler Genel Merkezi için olası bir yer olarak düşünülmüş ve bir noktada, aileye ABD hükûmetinden ada için 1 milyar dolara kadar teklif edilmiş.

Ancak onu zamanın durduğu bir kültürel ve doğa sığınağı olarak sürdüren Elizabeth Sinclair'in torunları için Niihau, paha biçilemez olmaya devam ediyor.

Kaynaklar: 1, 2

İlginizi çekebilir: