Cenova Üniversitesi’nde bir grup biyolog ve fizikçinin ortak yaptıkları yeni bir çalışmaya göre, bukalemunların renk değiştirmeleri hakkında yeni bilgiler ortaya çıktı. Elimizdeki eski bilgiye göre, bukalemunların derilerinin altında; kırmızı, sarı, yeşil gibi farlı renk pigmentlerinin olduğunu düşünüyorduk. Bukalemun, renk değiştireceği zaman bu farklı pigmentlerden istediğini seçerek derisinin altına yayıyor ve sonunda dış görünüşü değişiyordu. Ancak durumun böyle olmadığı farkedildi.
İnsanları “bukalemun gibi” olmakla suçlarken, artık dikkat etmeliyiz. Çünkü bukalemunun dersinin altında yeşil renk pigmentinin bile olmadığı ortaya çıktı. Yeşil rengin temelinde iki ana faktör bulunmakta. İlki renk pigmetleri, ikincisi deri altındaki renk kristallerinin arasındaki mesafe. Her bir pigment hücresinin içinde 130 nanometre boyutundaki bu küçük kristaller arasındaki boşluklar arttıkça, dışarıdan gelen ışınları yansıtması da farklılaşıyor. Bu nedenle gözlerimiz bukalemunun renklerini farklı görüyor. Yani aslında bukalemunlar renklerini değil, renkleri yansıtan kristaller arasındaki mesafeyi değiştiriyor. Mavi ve sarı pigmentler ise normal dizilimde yeşili, kristaller arası mesafe arttıkça da farklı renkleri yansıtacak bir konuma geçiyorlar.