Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum, ilk yerleşkelerin kurulduğu yer olarak açıklanıyor. Mezopotamya olarak gösterilen bölgeler Türkiye’nin bir kısmı ve Suriye, Irak gibi ülkelerin bu kadar çok petrol sağlamasının sebepleri arasında, bunca zaman boyunca yaşamın bu noktalarda olması örnek gösterilebilir. Birçok araştırmaya göre yaşam burada başlamıştır.
Bu sıralar dünya basınında Türkiye konuşuluyor. Bu sefer siyaset veya savaş konuları dışında arkeoloji dalında bulunan çok önemli bulguların konuşulması, hepimizi fazlasıyla memnun etti. Edinburg Üniversitesi liderliğinde bir araştırma ekibi, Şanlıurfa’nın GöbekliTepe bölgesinde bulunan dünyanın ilk tapınağında esrarengiz bir tableti tercüme etmeyi başardı. M.Ö 10.700 yıl öncelere dayanan tablette, dünyaya çarpan kuyruklu yıldızın simgelerine rastlandı. Yaklaşık 13.000 yıl önce yaşanan olayda, dünyaya kuyruklu yıldız çarpmış ve dünyanın bütün dengesini bozmuş.
Bilim insanlarına göre bu tarih tam olarak Genç Dryas olarak bilinen küçük buzul çağının başlaması ve tüylü mamutların neslinin tükenmesine denk geliyor. Bu yazıtlar, Genç Dyras’ın başlama sebebini gözler önüne seriyor. Geçmişte insanlar çok sayıda gözlemi taşlara kazıyarak gelecek nesillere aktarmaya çalışmış. Bunlar arasında süpernovalardan göktaşı yağmurlarına kadar birçok gök olayını ölümsüzleştirmeye çalışan insanlık, bu konuda ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor.
Akbaba Taşı üzerinde yer alan kuş, yılan, köpek, kurt, akrep ve kafasız insana ait sembolleri inceleyen ekip, kuyruklu yıldızın çarpmasının ardından insanlığın tarıma ve yerleşik düzene geçtiğini belirledi.
Bu göktaşı çarpması sonucunda birçok medeniyetin sonlandığı ve canlı yaşamında ciddi bir düşüşün yaşandığı düşünülüyor. Çarpmanın ardından dünyada 1000 yıl gibi nispeten ufak sayılabilecek bir buzul çağına giriş yapılmış ve canlıların bu süreçte zor şartlara göğüs gerdiği görülmüştür.
Bu buluşların, özellikle arkeolojiye ilgisi olan birçok turistin Şanlıurfa’ya sağlam bir turizm kaynağı oluşturacağı düşünülüyor.