Geçtiğimiz Temmuz ayında, Antarktika’nın Larsen C isimli buz tabakasında A-68 adı verilen dev bir buzdağı bağlı olduğu uzantıdan koparak buzul kıtadan ayrılmış ve açık denizlere doğru ilerlemeye başlamıştı.
Yaklaşık 120 bin yıldır buzlarla kaplı olan bölgede 5.818 km&³2;’lik alan, dev buzdağının kopmasıyla tamamen açılmış oldu. Bu ani değişiklik, orada binlerce yıldır var olan canlı ekosisteminin tamamen yok olmasına dahi neden olabilir.
Almanya’da deniz ve kutup üzerine araştırmalar yapan Alfred Wegener Enstitüsü’nden Julian Gutt,’’Dünya üzerindeki herhangi bir ekosistemde böyle dramatik bir değişim olabileceğini düşünmüyorum.’’ dedi.
Bilim insanları, bu bölgenin izole şekilde kalmasının son derece hayati önem taşıdığını söylüyor. Antarktika Deniz Yaşam Kaynaklarının Korunması Komisyonu’nun (CCAMLR) geçtiğimiz yıl yayınladığı ve tüm ülkeler tarafından kabul edilen anlaşma gereği, artık açık deniz olan bu izole bölgede 2 yıl boyunca balıkçılık ve ticari faaliyetler yürütülemeyecek.
Eğer gerekli görülmesi durumunda komisyon, yasağı 10 yıl daha sürdürebilecek. Bölgenin korunduğu bu süre içinde bilim insanları, ortaya çıkan yeni ekosistemdeki yaşamsal faaliyetleri incelemek için birbirleri ile yarışıyorlar.
Britanya Antarktika Araştırması'ndan (BAS) deniz biyolojisi uzmanı Susan Grant, 2018 yılının başlarında bölgeyi incelemek için bir araştırma gemisi göndermeyi planladıklarını açıkladı. Grant, bölge ile ilgili çok az bilgiye sahip olduklarını, bu nedenle orada gerçekleştirecekleri araştırmaların fazlasıyla heyecan uyandırdığını söyledi.
Alman ve Güney Koreli bilim insanları da 2018 ve 2019 yıllarında bölgeye araştırma seferleri düzenlemeyi planlıyor. Buzların yok olmasıyla gün ışığına maruz kalacak olan ekosistem bozulmadan önce incelemek için araştırmacıların fazla zamanları yok.
Bir başka BAS araştırmacısı Phil Trathan, bölgenin yüzey sularının derin okyanus sularına benzer olduğunu düşündüğünü fakat bundan emin olmak için incelemek gerektiğini söyledi. Trathan, yaşamın şu anda bölgede seyrek olduğunu, fakat güneş ışığının yüzey sularını ısıtması ile canlıların üretkenliğinin ve canlı sayısının artacağını söyledi.