Ortak takıntıları olan ‘alt yörüngeye astronot gönderme’ konusunda fikir alışverişi yapan birkaç düzine roket bilimcisinin her hafta bir araya geldikleri, Danimarka’nın Kopenhag kentinde bulunan bir opera binasının arkasına sıkışmış, sıradan bir atölye var.
Çok da büyük bir hüner değilmiş gibi görünebilir. Rusya 55 yıl önce alt yörünge alanına giriş yapmıştı. NASA’ da Ay’a adam gönderdi.
SpaceX yıl sonu itibariyle dünyanın en güçlü roketini çalıştıracak gibi görünüyor.
Fakat kendilerine ‘Copenhagen Suborbitals (CopSub)’ adını veren grubun her bir üyesinin amatör ve atölye dışında bir günlük işler yapan gönüllüler olduklarını göz önünde bulundurursak, bu organizasyonun hedefinin, uzay havacılığı alanında en tutkulu amaçlardan biri olduğunu görebiliriz.
Yaklaşık 10 yıla yakın bir süredir geniş tabanlı olarak yardım yoluyla para toplayan bu grup, yarım düzineden fazla insansız roket yapmış, Baltık Denizi’nde yüzen dubaların üzerinden gökyüzüne fırlatmış. Sapphire gibi bazıları gök yüzünü olağanüstü bir şekilde yarıp geçmiş, bazıları ise Baltık denizine düşmeden önce ulaşmaları gereken yüksekliğin %20’sine ulaşamadan yere doğru çakılmış.
CopSub iletişim direktörü Mads Wilson, Kopenhag’da bulunan tesislerini ziyarete gelenlere “Şu büyük beyaz roketi görüyor musunuz? Bugünlerde işte bununla uğraşıyoruz” diyor.
Ekip üyeleri genellikle Pazar günleri bir araya geliyor olmakla birlikte, CopSub üyeleri misyonuna kendini adamış, çalıştıkları yeri kendi evi gibi gören kişilerden oluşuyor. Tabii NASA gibi bir kurum olmadığı için organizasyon daha bir sade ve bir kişi birkaç işi yapmak durumunda kalabiliyor.
Üç gruba ayrılan ekipte roket motoru ekibi, roketin havaya dikey olarak yükselmesini sağlayan sıvı yakıt motorlarının geliştirilmesi konusunda çalışıyor. Bilgisayar ve elektronik ekibi ise, CopSub’ın geliştirdiği, roketin merkezi sinir sistemi görevini gören Arduino’nun bir çeşidi olan ‘CSduino’ üzerinde çalışmalar yürütüyor. İletişim ekibi de yolculuğu esnasında roket ile yapımcıları arasındaki iletişimin sağlanmasından sorumlu.
Eğer her şey planlandığı gibi giderse, son yapım CopSub Tycho uzay kapsülüne amatör bir astronot yerleştirilecek. Fakat bunun ne zaman olacağı henüz belli değil. Çünkü roket gönderme işi zahmetli bir iş. Kötü hava koşullarından tutun da elektrik arızalarına kadar bir çok faktör uçuşları olumsuz yönde etkileyebilir.
“Roketin kendisi, bir sistemden ibarettir. Geçtiğimiz yıl gönderdiğimiz ‘Nexo’, %99 oranında olması gerektiği gibiydi ama %0.5’lik bir hata payı bile, domino taşı etkisine neden olabiliyor” diyor.
Nexo’nun kalkışı esnasında roket, fırlatma rampasında olması gerektiğinden daha uzun süre kaldığı için tanklarda bulunan sıvı oksijen fazla ısınmış ve kaynamaya başlamış. Bu nedenle de roketin planlanan uçuşunu gerçekleştirmesi için gerekli olan yakıt kalmamış. Üstelik bilgisayar sistemi roketin hala uçmakta olduğunu düşündüğü için paraşütler de devreye girmemiş. Netice olarak roket su üzerine çakılarak, telef olmuş. Bu nedenle de CopSub, bu tip hataların gelecekte tekrarlanmaması için uçuş planına kontrol listeleri eklemiş.
İnsanlı Spica sınıfı roketlerle uçuş görevini önümüzdeki yaz başlatmayı planlayan ekip, Karman hattı olarak bilinen, uzayın giriş noktası olan, Dünya’nın yaklaşık 100 km yüksekliğine astronot göndermeyi planlıyor. Bu projenin sırf parçalar için tahmini maliyeti 1-2 milyon dolar aralığında. Ekibin sahip olduğu bütçenin yaklaşık 3-4 katı kadar paraya ihtiyacı var.
Ekip üyelerinden Wilson “Teknoloji sorun değil. Yegane sorun zaman ve para” diyor.
İşte bu noktada kitle fonlandırma projesi devreye giriyor. CopSub her yıl para toplamak için Indiegogo’da yer alırken, aynı zamanda bağışlardan da faydalanıyor.
Ekip, çalışmalarının dünya çapında karşılık bulacağını ve uzay uçuşu programlarının tekelleşmeden kurtulmasını umuyor. Aynı zamanda FemtoSats adlı küçük bir ekibin de bu yönde çalışmaları var.
CopSub alt yörüngeye insan gönderebilir mi yakın bir gelecekte, bilemiyoruz. Uzay onları çağırıyor ama, Dünya’nın çekim kuvveti, ekibi yerde tutuyor.