Toshiba, Fukushima'daki Nükleer Kalıntıları İncelemek İçin Yeni Bir Cihaz Üretti

Toshiba'nın  enerji sistemleri birimi, Japonya'daki tsunami yıkımı sonrası hasar gören Fukushima nükleer santralindeki reaktör odalarındaki durum hakkında önemli bilgiler toplamak için tasarlanmış, yılan benzeri pan-tilt kamera taşıyan uzun bir teleskopik boru ürettiklerini duyurdu.

13 metre uzunluğunda olan cihaz, erimiş yakıt hasarıyla ilgili ayrıntıların neredeyse hiç bilinmediği, nükleer santralin Ünite 2 birincil sınırlama gemisine daha derin bir bakış açısı sunacak şekilde tasarlandı. Fukushima tesisi, 2011 depremi ve akabinde yaşanan tsunami sonrasında üçlü erime geçirdi. Buna bağlı olarak yakıt döküntüleri ile ilgili detayların bulunması, reaktörlerden çıkartılması bağlamında doğru metodu ve teknolojiyi belirlemek için hayati önem taşımaktadır. Bu yöntem, tesisin on yıllar boyu süren hizmetten kaldırılması işlemi sırasında en zorlu süreçtir.

Toshiba yetkilileri, yeni cihazın, bölgeyi araştırmak ve erimiş enkazı bulmak için,  temelin içerisine gönderileceğini belirtti. Araştırma görevinin Ocak ayının sonlarına doğru gerçekleştirilebileceği belirtildi. Toshiba tarafından üretilen cihazın çapı 12 santimetre civarında ve uzun bir boruya benziyor. Bu uzun borunun içerisine entegre edilmiş olan kameranın, dozimetrenin ve termometrenin bulunduğu bir ünite yavaş yavaş içe ve dışa hareket ediyor. Yetkililer, arkadan bir kablo ile bağlanan mekanizmanın, engellerden kaçınması durumunda reaktör teknesinin altına inebileceğini belirtti. 

Bu arada bugün açıklanan borunun daha basit bir selefi, Şubat ayındaki araştırma hazırlıkları sırasında geminin sınırlı bir görüntüsünü ele geçirmişti. Diğer yandan yine Şubat ayında gönderilen bir tarama robotu, enkazla mücadele etti ve beklenenden yüksek radyasyonun etkisiyle durdu.

Fukushima'da meydana gelen sızıntı sebebiyle ortaya çıkan radyoaktif kalıntıların 2050 yılına kadar çıkartılması bekleniyor. Japonya, önümüzdeki yıl bazı reaktörlerde temizleme çalışmalarına başlayacağını daha önce duyurmuştu. Yeni sistemin işe yarayıp yaramayacağı ise henüz bilinmiyor. Ancak bilinen bir şey varsa o da nükleer enerjinin arz ettiği büyük tehlike.