Sıtma, insan varlığı için yıkıcı bir patolojik canavar olmaya devam ediyor. Afrika ülkelerinin büyük bölümünde sıtma vakalarının yüzde yetmişbeşi ‘Plasmodium Falciparum’ adı verilen tek hücreli, mikroskobik bir parazitten kaynaklanıyor. Bu parazit, hastalığın pençesine düşenler için en ölümcül tehdit biçimlerinden birini oluşturuyor. Bunun bir sebebi de bu parazitin, enfeksiyona karşı geliştirilen bir çok sıtma karşıtı ilaca karşı direnç kazanması. Bu parazitin nasıl modern tıbba karşı bu denli direnç gösterebildiğini tam olarak ortaya koyabilmek, halk sağlığı hizmeti yapan doktorların her yıl malarya nedeniyle gerçekleşen binlerce kişinin hayatını kurtarmasını sağlayabilir.
Cuma günü ‘Science’ta yayınlanan yeni bir çalışmada bilim insanları, P. Falciparum’un tedaviye karşı direnç kazanmasını sağlayan çok sayıda mutasyonu tanımlıyorlar. Bu çalışma, sıtmaya karşı yeni biyolojik hedefler geliştiren ecza bilimi araştırmacıları için de bulunmaz nimet olabilir.
Çalışmanın ortak yazarlarından Elizabeth Winzeler ‘Inverse’e verdiği bir demeçte “Bu yayın, daha iyi ilaç tasarlamak için genetiği nasıl kullanabileceğimiz hakkında bilgiler içeriyor. Sıtmanın tedavisi için gerçekten daha iyi etkiye sahip ilaçlara ihtiyacımız var çünkü şu an itibariyle sahip olduğumuz ilaçlar çok da tesirli değiller. Hastalığın gösterdiği direnç, sorun olmaya devam ediyor. Halihazırda piyasada mevcut olan ilaçlar ise, edinmek istediğimiz sonuçları karşılayacak cinste değiller” dedi.
Sıtma, parazitin yeni konaklayıcı beden bulmasını kazandıran sivrisinek ısırmaları ile bulaşan bir hastalık. Isırma yoluyla bulaşan hastalık karaciğerde ve kan hücrelerinde hızla üreyerek, kusma, titreme ve ateş gibi semptomlara neden olur.
Winzeler ve ekibi insanların sıtmayı yaymalarına ve kapmalarına engel olmak için yeni tedavi yöntemleri arıyorlar. Böylece hastalığın bütünüyle ortadan kaldırılması hedefleniyor. Söz konusu çözüm uzun süreli olabilir. Bu yöntemin gerçekleştirilebilir olduğunu söyleyen Winzeler, başarılı olmak için her çeşit sıtmaya karşı tasarlanmış yeni ilaçlara ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
İşte bu yeni çalışma da bu amaçla hayata aktarılmış. Winzeler ve ekibi yayınladıkları çalışmada, mevcut tedavi yöntemlerinin etkinliklerini kaybetme nedenlerini anlamak için hangi genlerin mutasyona uğrayarak ilaçlara karşı direnç kazandıklarını bilmek gerektiği açıklamasını yapıyorlar. Bu amaçla P. Faciparum parazitlerini klonlayan ekip, 262 adetlik bir grup elde ettikten sonra bu grubu sıtmaya karşı üretilen ilaç bileşiklerinin bulunduğu bir ortamda, ta ki ilaca karşı bağışıklık kazanana kadar büyüttüler. Daha sonra parazitlerin genomlarını tarayan ekip, bağışıklığın kazanıldığı andan itibaren ne tip gen değişimlerinin gerçekleştiğini tespit etti. İlaca karşı bağışıklıkla ilgili 83 adet anahtar gen tespiti yapan ekip, sıtma parazitine saldırıda kullanmak üzere tasarlanan ilaçlarda kullanılabilecek yeni birkaç kimyasal hedef belirledi.
İkinci buluş, oldukça önemli. Parazite nereden saldırmak gerektiğini biliyor olmak, inanılmaz derecede önem taşıyor. Aksi takdirde Winzeler’in de dediği gibi ‘karanlıkta geziniyor gibi hissediyorsunuz kendinizi’.
2017 Dünya Sıtma Raporu’na göre dünya çapında sıtma hastalığı kontrolü düşüş kaydetti. 2016 yılında, bir önceki yıla oranla 5 milyonluk artış kaydeden sıtma vakası, 216 milyona ulaştı. Bu yönüyle son on yılda gerçekleşen ilk artış olma özelliği taşıyor. Bu sıtma vakalarında yaklaşık 445.000 insan öldü.