İnsanoğlunun yavru gezegen olarak seçtiği ve bir zamanlar Dünya gibi atmosfere sahip olduğu bilinen Mars'a ulaşmak, Elon Musk’ın nihai hedeflerinden birisi. Uzay teknolojileri girişimi olarak kurduğu SpaceX ile bu hedef doğrultusunda büyük bir adım atacak olan Musk ve dev ekibi, Falcon Heavy sistemini ilk defa uzun bir yolculukta deneyecek.
Normal şartlarda uzak mesafelere gönderilmek üzere test edilen roketlerin içerisinde, ilerleyen safhalarda gönderilecek yüklerin ağırlığını taklit etmek için beton bloklar kullanılır. Ancak Musk çılgınlığı olarak tarihe geçen bir fenomen var ve adam beton blokları yerine, direksiyonuna temsili bir astronot oturttuğu Tesla’nın spor otomobili Roadster’i gönderecek.
Eğer Falcon Heavy’nin yolcuğunda her şey yolunda giderse, tam olarak gerçekleşecek şey şu şekilde:
Evet, Mars’a giden ilk otomobil firması da bu nedenle Tesla olacak. Fakat bu uzun ve uğraş gerektiren sürecin ardından başarıya ulaşmak isteyen Musk’ın bile öngöremediği tehlikeler var. SpaceX, resmi bir şekilde bu tehlikelerin bazılarını tahmin edebiliyor, hesaplayabiliyor.
TSİ 21.30’da uzaya yolcuğuna başlayacak roket sistemi oldukça karmaşık fakat bir o kadar da basit sistemlerden oluşuyor. Geçtiğimiz yıl yeniden kullanılabilir Falcon 9 roketleri ile başarılı testlere imza atan SpaceX, bu kez aynı roketten 3 tanesini tek bir gövde de birleştirecek. Falcon Heavy sistemini Dünya yörüngesinin dışına kadar itecek olan üç Falcon 9 roketi, yeryüzüne tekrar iniş yapacaklar. Ardından derin uzayda yolculuğuna başlayacak Tesla Roadster’li ana gövde, saniyede 11 kilometre hızla Mars’a doğru yol alacak.
Musk, bu hafta başında gazetecilere verdiği bir demeçte, karşılaşmalarının mümkün olduğu pek çok hata olabileceğini iletti:
1. Ateşleyiciler birbirlerine müdahale edebilirler:
Falcon 9 roketlerinde bulunan 3 çekirdek güçlendirici, uzaya gidebilmek için yeterli gücü sağlamakla görevli. Tek bir gövdede gezegenimizin yer çekimine meydan okuyacak bu sistem, aslında daha kalkış anında bazı tehlikelere sahne olabilir.
Musk’ın deyimiyle ses bariyerlerinden geçtiği anda birbirine çok yakın olan bu 3 roket, süpersonik hıza ulaştıklarında beklenmedik bir etkileşim gösterebilir. Bu nedenle yapısal bozulmaya uğraması mümkün olan sistem, daha her şeyin başında SpaceX’in ocağına incir ağacı dikebilir. Aynı zamanda dinamik hava basıncı ve maksimum hız limiti beklenmedik başka tehlikeleri de gündeme getiriyor.
Yani projenin en zor kısmı, roketleri planlaan şekilde kardırıp, Falcon Heavy sistemini derin uzaya doğru ittirmek.
2. Yüksek sıcaklık farkı sonucu yoğuşma:
Bir diğer senaryo, gene ilk etapta başa gelmesi muhtemel şeyleri konu alıyor. Ateşleyiciler içindeki sıvı oksijen, aşırı derecede soğuk uzaya çıkıldığı anda roketlerin dışında yoğuşmaya neden olabilir.
Bunu havanın soğuk olduğu bir günde, evin içindeki pencerelerin iç kısmında oluşan su damlacıklarına benzetin. Sıcaklık farkları arttıkça, yoğuşma miktarı da artacağından bu damlalar uzaydaki soğukluk nedeniyle donabilir. Falcon Heavy’nin sonu, buzlanma olabilir.
Musk’ın konuşması sırasında en çok üzerine bastığı konu tam olarak buydu.
3. Falcon Heavy gövdesinden ayrılacak ateşleyiciler, düzgün şekilde kopamayabilirler:
Uzay boşuğuna çıkıldığında roketlerin yükünden kurtulması planlanan Falcon Heavy, Falcon 9 roketlerinden beklendiği şekilde ayrılmayabilir. Bu sistemler yakın uzayda geçtiğimiz yıl başarılı olarak test edilseler de hala böyle bir ihtimal var. Diğer taraftan 3’lü bir sistem, gerçek uzayda ilk defa test edilecek.
Roketlerin Dünya’yı çevreleyen radyasyon bulutlarını geçecek olmaları, tehlike oluşturan ve ayrılma esnasında sorun çıkartacak diğer ihtimaller.
Bu test SpaceX için başarısız olsa da uzay endüstrisi pek çok deneyimle kendisine ders çıkartacak. Musk’ın olası sorunlar karşısındaki gergin tavrı, sonraki çalışmalara da yansıyabilir. Fakat şu bir gerçek ki Musk ve ekibi, bu akşam tarih yazacaklar.