Geçtiğimiz hafta, uzay teknolojileri tarihimizde bir uyanış haftasıydı. Dünyanın en güçlü roketi Falcon Heavy, özel bir şirket olan SpaceX’in 7 yıllık çalışması, harcanan 90 milyon doların ardından uzaya fırlatıldı. Temel olarak bu bir test uçuşuydu ve roketin görevi, yükünü Mars yörüngesine fırlatmaktı.
Şirketin sahibi olan Elon Musk, bir diğer şirketi Tesla’nın ürettiği Tesla Roadster’i temsili bir yük olarak roketin ucuna oturtup uzaya gönderdi. İlk defa bir binek otomobil uzaya fırlatılmıştı. Önümüzdeki 6 ay boyunca eğer şanslıysa parçalanmadan Mars yörüngesinden geçip daha uzak bir yörüngeye oturacak.
Fakat mesele uzaya araç göndermek ve o aracın 4 tekere sahip olmasını sağlamaksa, Tesla’nın yaptığı tarihin en pahalı otomobil reklamını unutun.
Lunar Roving Vehicle yani Türkçe adıyla Ay Keşif Aracı, uzay ajansı NASA tarafından 26 Temmuz 1971'de fırlatıldı. Üstelik yanında Apollo 15 mürettebatı olan astronotlar da vardı. 31 Temmuz’a geldiğimizde araç Ay modülünden çıkartıldı. Astronotlar David Scott ve Jim Irwin, Dünya dışında bir araca binen ilk insanlar oldular. 1972’deki sonraki görevde Ay’a giden Gene Cernan ise uydumuzun yüzeyinde aynı araçla hız rekoru kırdı. Kendisi saatte 29.2 kilometre hıza ulaşmıştı.
Ay Keşif Aracı, insanların ilk defa uzaydaki bir nesneden bilgi toplamasına yardımcı oldu. Astronotlar, Ay modülünden yanlızca 6 kilometrelik bir yarıçapa sahip alanda bu aracı kullandılar. Bu alanda dolaşarak elde ettikleri pek çok jeolojik bilgiyi araç sayesinde kısa sürede toparlayabildiler.
Geçtiğimiz hafta uzaya fırlatılan Tesla Roadster ise bunların hiç birisini yapamıyor. Otomotiv sektöründe tarihin en pahalı halkla ilişkiler faaliyetine imza atan çılgın girişimci Musk, Apollo günlerindeki aynı ilgiyi uyandırıp aynı etkiyi yarattı. Fakat hala uzaydaki “otomobiller” hakında hayal gücümüzü allak bullak eden şeyler var.
ABD’nin Ulusal Havacılık ve Uzay Müzesi, Uzay Tarihi Küratörü Mike Neufeld, 2011 yılında Space.com'a şu açıklamalarda bulundu:
"Halkın ilgisi Apollo 11'den sonra bu işlere karşı oldukça azaldı. Kamu giderek uzay teknolojilerine karşı körleşmeye başladı. Apollo 15, halkın ilgisini çeken bir gelişme olmuştu. Bunun en büyük nedenlerinden birisi, kalkış alanının çok daha dikkat çekici olmasıydı ve elbette Ay’dan yapılan canlı yayınların büyük bir etkisi vardı. Kamuoyu, astronotların orada olmalarına karşı büyük ilgi gösterdi.”
Ay’a gönderilen ilk araba daha sonraki nesillerde de aynı etkiki yaratmış ve yeni NASA mühendisleri üzerinde de olumlu etkiye sahip olmuştu. Tasarım özelliklerinin biraz değiştirilmiş versiyonları olan torunları onu takip ettiler. 12 tekerlekli Ay araçları, Mars kaşifleri ve astronotlar için geliştirilmiş kabin imkanları süreci takip etti.
Gelecek görevlerin aynı ruh ve motivasyonla yapılmalarını sağlamak adına Musk’ın gerçekleştirdiği son kalkış, bu açıdan bakıldığında bir uyanışı temsil ediyor. Aynı zamanda uzaya gönderdiğimiz her şeyin geri getirilmesi için de çalışan SpaceX, zamanında Ay yüzeyinde bırakılmış olan Apollo 15, 16 ve 17 mürettebatının araçlarından esinleniyor. Ancak önemli bir fark var: İnsanoğlu nasıl gittiyse o şekilde dönmeyi başarmak üzere.
Radyosunda bataryası bitene kadar şarkı çalacak olan Tesla Roadster, uzaydaki ilk araba olabilir. Aynı zamanda en işlevsiz olanı ve sadece bir yük. Onun faydası, yeryüzündeki kara yollarında tarih yazan Tesla’ya özel.