Herkesin Aklındaki O Soru: Birisi Neden Durup Dururken YouTube’a Silahla Saldırdı?

Dün gerçekleşen ve YouTube genel merkezinde büyük bir kıyım olmadan engellenebilen silahlı saldırı, oldukça manidar bir zamanda gerçekleşti. Onlarca savunmasız insan, bu saldırıyla hayatını kaybedebilirdi. Peki bu saldırının dinamiği neydi ve neden gerçekleştirildi?

Öncelikle silahlı saldırganın saldırı sırasında 4 kişiyi yaraladıktan sonra intihar ettiğini belirtelim. Yaralılardan ikisinin durumun kritik, bir kişi de hafif yaralar aldı. Diğer kişi hakkında henüz bilgi paylaşımı yapılmadı. Tesellilerin çıkış noktası ise saldırgan dışında kimsenin henüz hayatını kaybetmemiş olması. Peki bu avuntu, durumu geçiştirmek için yeterli mi? Elbette değil. Böyle gelişmelerin perde arkasında yatan sebepler, daha büyük gerginliklere ve hatta kaosa işaret ediyor. 

Bilindiği üzere YouTube Mart ayının ortalarında, ateşli silahlarla ilgili videolara yasaklar getirmeye başladı. Bu kararın arkasındaysa, özellikle ABD’de yaşanan bireysel silahlanma oranlarındaki artış, okulların taranması ve insanların ölmesi yatıyordu. Hatırlarsanız Florida’da gerçekleşen bir silahlı saldırıda saldırgan 16 yaşında bir gençti ve 17 kişinin ölümüne, 30’dan fazla insanın yaralanmasına neden olmuştu.

Şimdi “Bu olayların bizimle ne ilgisi var, dünyanın öbür ucunda yaşanıyor” diyebilirsiniz. Ancak sosyal sistemler, durgun bir suya atılan taşın çıkarttığı dalgalar doğrultusunda etkilenirler. Eğer tüm dünya ve toplumlar durgun bir su birikintisiyse, bu olaylarda taşın atıldığı yer de ABD oluyor. Küreselleşen dünya, artık çok hızlı hale gelen bilgi paylaşımı sayesinde yayılan dalgaların hızını ve şiddetini arttırıyor.

Hatırlarsanız YouTube’un ilgili yasağından sonra, TSK’nın Afrin’deki bir hedefi yok ettiği görüntüler de kaldırılmıştı. Sonradan o görüntüler tekrar yayına alındılar. 

YouTube, yeni medya konusunda dünyanın en hızlı araçlarından birisi olmaya başladı. Orada izlenilen ve aktarılan içeriklerin toplumsal algı yönetimi açısından çok büyük etkisi var. Tüm dünya ABD seçimleri ve İngiltere’deki Brexit oylamalarının sosyal medya etkisinde kaldığını söylerken, YouTube’un bu etkisini de göz ardı edemeyiz.

Ayrıca saldırganın silaha erişimi, bu konuda yasal yollara baş vurup vurmadığı da büyük önem taşıyor. Bir şekilde medyanın komplo teorisi fabrikaları, bu algı yönetimi mekanizmalarının ardında silah tacirlerinin de payı olduğunu söylüyorlar. Açıkçası bireysel silahlanmanın arttığı bir dönemde kazanan tek kişi silahları satan olacakmış gibi görünüyor.

YouTube’un bundan sonra konuya nasıl yaklaşacağı büyük önem taşıyor.