Soğuk Savaş dönemi boyunca Sovyetler Birliği ile kıyasıya bir silahlanma yarışına giren ABD, belirli alanlarda öne çıkarken belirli alanlarda da geride kalmıştı. 90'lı yılların başıyla birlikte dünyanın artık tek kutuplu bir hal alması, ABD'nin her alanda tek hakim güç olacağı tezlerinin çoğalmasını sağlamıştı. Ancak 2000'li yıllarla birlikte Çin'in de teknolojik alanda kendini var edecek adımlar atmasıyla ve Rusya'nın büyük bir toparlanma hamlesi geliştirmesiyle birlikte ABD'nin savunma sanayisinde dünyanın lider ülkesi olma mottosu da zarar görmüş oldu.
Çin hakkında açıklamalarda bulunan Griffin, "Çin tam olarak nasıl süper güç olabileceğini anladı" ifadelerini kullandı. Tartışılan konulardan birisi ise hipersonik silahlar olarak öne çıktı. Bilinene göre 5 mach ve üzeri bir hıza ulaşan füzeler tüm savunma sistemlerini yok edebilecek güçte bulunuyor. Bilmeyenler için 1 Mach= 1226,5 km/saat olarak belirtiliyor.
Konuyla ilgili konuşan Griffin, Çin kıyılarında bulunan savaş gemilerinin ve savaş gruplarının Çin'in sahaya inmesi halinde risk altına gireceklerini vurguladı. Griffin ayrıca, ABD’nin benzer şekilde Çin’i tehdit edebilecek bir silahı olmadığını ve ABD’nin Çin’in hipersonik füzelerine karşı savunmasız olduğunu da sözlerine ekledi. Griffin daha önce yaptığı konuşmalarda da hipersonik silahların, ABD'ye ideolojik düşman olarak bilinen ülkelerin en büyük ilerleyişi olduğunu söylemişti.
Öte yandan sadece Çin hipersonik silahlar konusunda tartışmasız bir ilerleme kaydetmedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamalarda Rusya'nın "yenilmez" hipersonik seyir füzesini başarılı bir şekilde test ettiğini söylemişti. 3. Dünya Savaşı'nın gürültülü bir şekilde kendini hissettirdiği bu dönemde ülkeler arasındaki silahlanma yarışı tehlikenin ne denli büyük olduğunu gösteriyor.