Akıllı saat alırken, geleneksel bir alışkanlık olarak kolumuzda nasıl duracağına dikkat ederiz. Açıkçası bu konuda Android cephesinde daha çok seçenek var, ancak donanım kalitesi konusunda da Apple ön plana çıkıyor. Akıllı saatler için, tıpkı akıllı telefonlarda olduğu gibi özel işlemciler geliştiren Qualcomm ise bu kalitenin başını çekiyor.
Snapdragon Wear 2100 işlemcisiyle birlikte gelen Android akıllı saatler, bir dönem Andrioid Wear olarak bilinen ve şimdilerde yeni adı Wear OS olarak adlandırılan bir işletim sistemiyle çalışıyorlar. Wear 2100 aslında Snapdragon 400’ün optimize edilmiş haliydi, iki yıldır bütün Wear OS üreticileri bu işlemciye mahkumlardı. İşletim sistemi gelişse de bir yere kadar performans artışı sağlayabiliyor, çünkü cihazların işlemcileri gelişmiyordu. Beklentileri karşılamak üzere kolları sıvayan Qualcomm ise yeni nesil akıllı saat işlemcisiyle geliyor.
Asıl bomba gelişme: Yeni nesil işlemciler kendi LTE teknolojilerine sahip olacaklar
Apple’ın son çıkarttığı Apple Watch’lar, telefonlardan harici olarak çalışabilen bir mobil ağ teknolojisine sahipler. Bu da cihaz açık olduğu süre boyunca istediğiniz noktadan çağrı cevaplamayı sağlıyor. Wear OS’ler ise bu özellikten mahrum kaldılar. Qualcomm’uın yeni işlemcilerine entegre olacak LTE bağlantısı, saatlerin akıllı telefonlardan ayrı bir şekilde çalışmalarını sağlayacak.
Diğer taraftan Bluetooth, Wi-Fi, fitness odaklı GPS gibi teknolojiler de işlemcilerin standartları arasında yer alacaklar. Pil ömrü konusunda ciddi bir yol katetmeyi planlayan şirket, akıllı saatlerin çok daha uzun sürelerde kullanılmasını sağlayacaklar. Batarya ömrü, boyut olarak çok büyümemesi gereken akıllı saatlerin en büyük sorunlarından birisi olarak göze çarpıyor.
Eğer Qualcomm bahsi geçtiği üzere verdiği sözleri yerine getirebilirse, akıllı saat ekosisteminde yeni bir çağa giriş yapabiliriz. Apple’ın şu anda donanımsal olarak rakipsiz olduğu bu alan, rekabetle hareketlenebilir. Halihazırda Qualcomm ve Apple arasındaki davalar, şirketlerin her alanda birbirlerine meydan okumalarına neden oluyor. Umuyoruz ki bu çekişme, tüketicilerin gözüne, ihtiyacına ve cebine uygun ürünleri görmemize olanak tanıyacaktır.