Yıldırım ve şimşek olayları hiçbir şekilde önüne geçilemeyecek, doğanın gerçeği olarak kalmaya devam edecek olaylardır. Bununla beraber, bu tip yıldırım vakalarında can kayıplarının artmasındaki sebeplerden birinin akıllı telefonlar olabileceği öngörülüyor.
4 Mayıs'ta Malatya'nın Darende ilçesinde gerçekleşen ilk can kaybı sonrasında, içinde bulunduğumuz 17 Mayıs tarihine dek 8 ölüm vakası daha gerçekleşti. Boğaziçi Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Şeker, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Doğadaki elektromanyetik alanlar ve elektromanyatik kirlilik son derece arttı. İnsanlar artık sıfır potansiyelde değil, belli bir potansiyale sahip. Yıldırım da daha düşük bir potansiyale sahip olan insana çarpıyor, oradan da yere düşüyor."
Konuşmasının bu kısmından sonra, insanı çevreleyen elektromanyetik alanın tehlikeli boyutlara ulaştığını belirten Şeker, 5G ile ilgili kaygılarından da söz etti: "Avrupa’daki birçok bilim insanı, BM ve Avrupa Parlamentosu’na verilen dilekçelerle 5G’nin çalışmalarının durdurulmasını istediler. 5G geldiğinde yeni baz istasyonları kurulacak, elektromanyetik alanlar artacak. Doğal denge ve insan yapısı bozulacak. Sonuçta insan da elektromanyetik bir yüktür. Buna cep telefonları ve ortamdaki diğer kaynakların da katkısı olabilir. Elektromanyetik alanın artması, istenmeyen olaylara sebep oluyor. Bu gibi olaylar, çok daha fazla yaşanacak."
Her ne kadar hayatımızın her alanına nüfus eden bir teknolojiden bir şekilde vazgeçmek imkansızmış gibi görünse de, gözle göremediğimiz bir takım zararlara da maruz kaldığımız bir gerçek. Umuyoruz ki tablo Selim Şeker'in belirttiği kadar kötü değildir. Nitekim bildiğiniz gibi tüm dünya 2019 yılında 5G'ye geçmek için hemen hemen hazır.