Şu an için bilin insanları, galaksimizdeki 53 farklı gezegende yaşam olduğuna dair ciddi şüphelere sahipler. Aslında 3.750 tane de ötegezegen keşfedilmiş durumda. Ötegezegen nedir derseniz, Güneş Sistemi dışında yaşam barındırma ihtimali olan gezegenler olduğunu söyleriz. Yani insanoğlu, Güneş’in etrafındaki cisimleri incelemekle yetinmiyor. Söz konusu 3.750 gezegenin hepsi farklı yıldızların, yaşam için uygun yörüngelerinde bulunuyorlar.
Belki de bu gezegenlerin hiçbirisinde mikroplardan daha gelişmiş canlılar bulamayacağız, ancak buraların potansiyel olarak yaşanabilir olduğundan eminiz. Porto Riko Üniversitesi’nde gezegen astrobiyolojisi için çalışan Prof. Abel Mendez, son yıllarda kataloğa çok sayıda gezegen eklendiğini söylüyor.
Sağ üstte dünya ile birlikte bazı ötegezegenler.
Dünyadaki tüm uzay bilimcileri tarafından erişilimesi için Porto Riko Üniversitesi tarafından yayınlanan söz konusu katalog, Habitable Exoplanets Catalog (Yaşanabilir Ötegezgenler) olarak biliniyor. Listeye son eklenen gezegen, Başak takımyıldızında bulunan ve Dünya’ya uzaklığı 11 ışıkyılı olan Ross-128b gezegeni. Tıpkı Dünya gibi kayalık.
Bir diğer gezegen ise çok daha uzakta, yaklaşık 800 ışık yılı mesafede yer alan Kepler-1652b gezegeni. Cygnus takım yıldızının bir üyesi olarak, Dünya’ya aşırı benzerliği ile biliniyor. İşte bu gezegen, söz konusu 3750 gezegen içinde ayrı bir yere sahip olan 53 özel gezegenin 54’üncüsü olmak üzere.
Bilim insanları taradından Gliese 667Cc adındaki ötegezegenin gün batımı böyle yorumlandı.
Bilim, henüz yüzlerce ışık yılı uzaklığındaki bu yuvaları keşfetmek için çok genç. Yeni nesil uzay teleskoplarının inşasına devam ediliyor. Örneğin NASA’nın yıllardır erteleyerek bıkkınlık verdiği James Webb uzay teleskobu, göreve başladığı anda belki de yaşamın kanıtlarını keşfedecek. Çünkü şimdi sadece kaya olduğu ve bir atmosfere sahip olduğunu tespit edebildiğimiz ötegezegenlerin neler içerdiğini anlayabileceğiz.
Yaşanabilir gezegenler, hangi kriterlere uymak zorundalar?
Öncelikle Dünya’dan pay biçelim. Burası insan yaşamı için sıcaklık ve atmosfer konusunda çok ideal bir yer. Biraz daha küçük olsa atmosferi ve manyetik alanı zayıflayacağı için kavrulacak. Biraz daha büyük olsa atmosferindeki yoğunluk artacak ve Jüpiterleşme yolunda ilerleyecek, vahşi rüzgarlara sahip olacak.
Proxima-B ötegezegeni.
Yani yaşama uygun bir gezegen, yörüngesinde döndüğü yıldızın sıcaklık açısından en uygun bölgesinde bulunmalı. Bunun için mesafeler değil, aynı zamanda o yıldızın sıcaklığı da önemli. Diğer taraftan sadece böyle bir konumda bulunması yeterli değil. Sonuçta Mars’da Dünya boyutuna sahip ve uygun sıcaklıkları var, ancak atmosferi ve suyu yok. En azından olanlar da yaşama pek uygun değil gibi görünüyor.
Samanyolu’nda 200 milyarı aşkın yıldız ve bu yıldızların etrafında da gezegenler var. Dünya’dan gözlemlenebilir uzayın henüz %1’ini bile gözlemleyemedik. Buna rağmen binlerce gezegenden yaşam barındırdıkları için şüpheleniyoruz.