Günümüzde kafamızı çevirdiğimiz her noktada bir marka logosu ile karşılaşmak mümkün; hatta bu marka logoları, hayatlarımıza o kadar yer etmiş durumda ki bazı özel markalar doğrudan renkler ile bağdaştırılabiliyor. Buna en güçlü örnek olarak Coca Cola’yı vermek mümkün. Tabii Webtekno’nun tasarımını da yabana atmamak gerekiyor.
İnsanların renkler ile psikolojik etkileşimini araştıran birçok uzman, bir şirketin logosu için seçtiği rengin kimliği ile uyması dahilinde son derece etkili olduğunu savunuyor. Özellikle günümüzün tüketim anlamında son derece hızlı olduğunu düşünürsek, bir markanın seçtiği renk tüketici için doğrudan olumlu ya da olumsuz bir ön yargıya dönüşüyor. İstatiksel olarak bakıldığında ise ortaya ilginç bir tablo çıkıyor; başarılı markaların büyük bir çoğunluğu kırmızı rengi tercih ediyor.
Peki Neden Kırmızı Renk Seçilir
Renklerin en dikkat çekici ve kendini fark ettireninin kırmızı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek. Tabii burada hangi renk daha çok sevilir gibi zevklere dayalı bir tartışmadan uzak olarak, bu rengin psikolojik etkisi ve markaların neden ağırlıklı olarak bu rengi tercih ettiğini konuşacağız.
Öncelikle belirttiğimiz üzere kırmızı renk duyuları uyarma konusunda ya da kalabalık bir alanda seçilme konusunda en etkili renk diyebiliriz. Üstelik yapılan çalışmalarda kırmızı rengin kan basıncını arttırıcı etkisi olduğu da biliniyor. Tüm bunlara ek olarak bu rengi seçen şirket, yiyecek ya da içecek sektörü üzerine kurulmuşsa fark ettirmeden kırmızının iştaha etkisinden faydalanabiliyor. Kırmızı; ateşleyici gücünün yanında, iştahımızı da tetikleyen bir renk demek yanlış olmayacaktır.
Eğer iş eğlence sektörü ya da insanlara dominant bir güven vermekse, çare yine kırmızı renk olarak gözüküyor. Zira kırmızı ne kadar agresif bir yapıya sahip olsa da ardında güç ve enerjiyi de barındırıyor. Gücüyle herkesin dikkatini çeken kırmızı, kuşkusuz ki son derece iddialı bir renk ve bu rengin sorumluluklarını yerine getirmek ise bambaşka bir meziyet.