Solak insanlar, tarihin bazı dönemlerinde hüküm sürmüş birkaç antik toplumda çeşitli zulümlere maruz bırakıldılar. Nasıl günümüzün en büyük sorunu ırkçılıksa, bir dönem de solak insanların şeytani güçlere sahip olduklarına dair inançlar yüzünden ötekileştirildikleri görüldü. Hatta hala halk arasında “sol elle yemek yenmez” gibi bazı batıl inançlar da süregeliyor.
Onlarca yıldır, hamile annelerin yoğun stres altında kalmaları nedeniyle çocuklarının solak doğdukları gibi pek çok bilimsel teori ortaya atılıyor. 1980’li yıllardan bu yana yapılan araştırmalar, sağ ya da sol el kullanma durumumuzun biz doğmadan önce belli olduğunu öne sürüyor. Ultrason taramaları, gebeliğin 8. haftasında bu durumun anlaşılabilir olduğunu gösteriyor. Anne karnındaki bebekler, 13. haftadan itibaren sağ ya da sol ellerini kullanmaya eğimli oluyorlar.
Bu verilerden önce beynin sağ ya da sol lobları arasındaki genetik farklılıklarının el kullanımına ilişkin gelişime etki ettiği söyleniyordu. Geçtiğimiz yıl yapılan ve yeni yayınlanan bir çalışmaya göre solaklık, beyinle değil omurilikle ilgili.
Her şey tamam da neden solak insanların sayısı bu kadar az?
Aslında bu duruma ilişkin kafaları en çok karıştıran sorulardan birisi de bu. Solak insanlar, dünya nüfusunun %10’unu oluşturuyorlar. Bir zamanlar lanetli olduklarına ilişkin yapılan değerlendirmeler, şimdilerde onların daha zeki oldukları yönünde. 2012 yılında Nortwestern Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, solak insanların sayısındaki artışı, insanlar arasındaki iş birliği ve rakabet kültüründeki artışa bağladı. Hatta bu görüş üzerine matematiksel bir formül bile geliştirildi.
Sağ ya da sol el kullanımının temelinde genetik faktörler bulunsa da aradaki oransal farkın uçurumu, bilim insanları tarafından sosyal ilişkilerle açıklanmaya çalıştı. Aynı sosyal ilişkiler, insanın evrimsel süreçte geliştirdiği iletişim modelleri için de son derece önemliydi. Etkin bir sosyal ortamda, insanlar sağ ellerini kullanmaya yatkın oldukları için gelişim bu yönde devam etti. Yani evrimimiz sağ elimizi kullanmak, sol elimizi daha pasif bırakmak üzerine gelişim gösterdi.
Solak insanların, genetik olarak sağ ellerini kullanmaları gerekmesine rağmen sol ellerini kullanmaları üzerine şartlanmaları gerekiyor. Ayrıca son araştırmalar, genlerin el kullanımına etkisini %25’le sınırlandırıyor.
Hala sağ el kullanımının neden bu kadar yaygın olduğuna yönelik net bir açıklama yapılamıyor. Hala bir bebeğin doğumundan sonra kesin olarak sağ ya da sol elini kullanacağını söylemek zor. Ayrıca iki eli de etkin şekilde kullanmaya yönelik eğitimlerin, çocukların gelişimine önemli katkı sağladığı söyleniyor.